"Aşk bana denk gelmez"deyip kekimden ısırdım ve devam ettim "Hem ben keklerim ile mutluyum." Bağdaş kurup iyice yayıldım çimene. Kekimden ısırık aldım ağzımı benim gibi oturan İdil'e doğru açtım. Önce yüzünü buruşturup sonra kekinden yiyip o da benim gibi ağzını açtı. Sonra tekrar bana dönüp "Şu keklere verdiğin değeri bir başkasına verip aşık olsaydın küçük kekleriniz olurdu belki" deyip göz kırptı. "Bir keresinde öyle bir eylemde bulunmuştum. Sen de biliyorsun ki o bana bakmaz. Şimdi sus ve keklerimle baş başa bırak beni. Ben ilerde evde kalırsam kedi değil kek barındırıcam evimde"deyip ikinci kekimi bitirdim. İğrençlik olsun diye yine ağzımı açtım. İdil tek kaşını kaldırıp koluma vurdu. Annemin dışarı çıkıp bize bağırması ile ikimizde birden ayağı kalktık. "Azra sen o beyaz pantolonla çimene mi oturdun kız"diyen annem yanıma gelip popoma vurdu. "Çabuk içeri." İdil annemin ölümcül bakışları sonucu hemen içeri girdi. Annemde girince keklerimi alıp kapıya yöneldim. Olduğum yerde durup arkama baktım. İçim ürpermişti bir anda. Bu aralar sık sık sanki biri beni izliyormuş düşüncesine kapılıyordum.Kimseyi göremeyince kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. "Bakalım bu sene bana neler kazandırıp neler kaybettirecek"deyip içeri girdim. ******* "Olunabilecek en güzel yer,senin olduğun yerdir"diyip saçlarımın arasına küçük bir öpücük bıraktı. Ellerimi tutup "Üşümüşsün"dedi. Ellerimi sıkıca sardı. "Bu elleri hiç bırakmayacağım Azra." Ona sıkıca sarıldım. Kokusunu içime çektim. "Huzurumu bulmuşken bırakmaya niyetim yok."dedim. "Sende ki huzuru benden başkası bilmesin" Kokusu cennetin provasıydı diye klasik bir söz söylemiyordum. Ama çok güzel kokuyordu,çok güzel sarıp sarmalayıp,çok güzel seviyordu. O benim başıma gelen en büyük,en güzel mucizemdi.