Senden sonra ben o eski yollardan,aşklarından, tanışılmamış yüzlerdeki eskici görünümlerden, yersiz duygulanımlardan, sanki her şey çok güzelmişlerden, "hal canın yongasıdır" diyerek, can kırılganlıklardan ve terkedilmiş pasaj yalnızlıklarından yeniymiş gibi geçip, eninde boyunda, nihavent endamında yine -bir başka- ben olacağım. kendimin tadını tanı(ma)yacağım, adını anlarla yıllanınca anlayarak değişeceğim ve eskiden üzülmüşlüklerime; "bunlara da üzülünülür mü?" diye üzüleceğim. hayatın tüm kapılarını çalıp çalıp kaçacağım ve sonunda akşam olduğunda, yeniden kendime döneceğim ve yılan gibi; öznelliklerimle nesnelliklerimi soyarak yani hep aynı kalarak dönüşeceğim...
Abi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Sizden istediğim ana karakter olan kız ile empati kurmanız. Babasına olan düşkünlüğünü anlamanız. Bu kitapta önyargılı abiler yok, karışan bebekler yok. Alışılmış klasik abilerim hikayesi değildir. Dikkat! Bu kitabı okurken neden benim abim yok diye dert yanabilirsiniz :)
"Onu istemiyorum." Nefret dolu bakışları bendeyken babamdan uzaklaştı. "Benim kızım değil o!" dedi ve üstüme atılmak için hamle yaptı. Fevri bir hareketle geriye kaçarken hemşirelerden biri annemin koluna enjektör sapladı. Sakinleştirici olduğunu tahmin ettiğim sıvı bedenine girdi, hareketleri yavaşça kesilirken hala sayıklıyordu.
"Gerçekleri söyle ona Yılmaz." dedi uykuya dalmadan hemen önce. "Öz ailesini bulsun."
Beni bitirecek kelimeler dudaklarından döküldü. Annem odaya alınırken babam da peşinden gitti. Bedenim titredi, vücudumu soğukluk kapladı. Bir insan narkozluyken asla yalan söyleyemezdi.
Başlangıç: 12 Haziran 2022