MÂR-2- YILAN SOYU
  • Reads 615
  • Votes 17
  • Parts 1
  • Reads 615
  • Votes 17
  • Parts 1
Ongoing, First published Jan 25, 2016
-1-                                                                     

                                                                           "GELDİN Mİ?"

           Güneş günü kucaklamak için doğudan yükselme mücadelesine başlamamıştı. Karanlığın zamana tutunup siyah eşarbını gökyüzüne bulama çabası sürerken o, çıplak ayaklarını Yılan kalenin çiğ düşmüş kuru samansı otlarına sürerek yukarı doğru çıkıyordu. Dik yokuşu hiç zorlanmadan, nefesi dengesini bozmandan ilerleyişi kayalıkların yanına gelince son buldu.

            Devasa kayalıkların yanında durdu ve insanı ürküten bir görüntüye bürünmüş yılan kalenin ihtişamına saygıyla baktı. Üzerindeki beyaz hırkasını yavaşça çıkartırken başındaki eşarbı hafifçe kaydı ve kömür karası parlak saçları göründü. Narin parmaklarını kayaların üzerine sürerek ilerlemeye başladığı anda elinin üzerindeki derisi yeşilimsi parlak ve kaygan bir hal aldı. Eşarbı saçlarının arasında kayboldu, sırtı dikleşti ve tüm bedeni kıvrak bir halde hareket etmeye başladı. Üzerindeki gömleğini çıkartıp attı. Uçuşan tül eteği dönüşüm geçiren bedeninin içine hapsolmaya başladı. Belden aşağısı mâr'a dönüşünce hızla kale doğru kayarak gitti.

            Hey yıl tüm kırmaların ve şah olan safkanların toplandığı Yılan kalenin devasa surlarının arasından kayarak yaşlı bilgelerin özel toplantı salonuna girdi. Köşelere yerleştirilmiş meşalelerden sadece bir tanesi yanıyordu, duvarların açık kahve tonuna gizemli ışıltılar katan aydınlığın en kuytu köşesinde hafif bir hareketlenme olunca durdu. Başını yavaşça karanlığa çevirdi ve gördüğü kişinin karşısında saygıyla eğildi. 

       Göz bebeği olmayan beyaz bakışların sahibi kıpırdandı, soğuk zeminin aydınlık noktasına doğru uzayan gölgeye bakarak "Geldin mi?" dedi...
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add MÂR-2- YILAN SOYU to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~ by yildizmutlu91
85 parts Ongoing
# Gençkurgu-- Fantastik # # 3. Fantastik # 1. Akademi # 1. Büyü # 1. Ejderha # 1. Efsane # 1. Krallık # 1.Takıntı # 2. Savaş - Düşünsene, sen büyünün her şey olduğu bir dünyada, zerre kadar büyü gücüne sahip değilsin. Sen bu dünyada hiçbir şey yapmazsın. Her şeyden vazgeç gitsin. Sen doğuştan eziksin ! Cümlesini bitirdikten sonra yüzüme doğru baktı. Gözlerindeki aşağılayan bakışlarla yaptığım mimikleri izliyordu. Sağ elini kaldırıp yüzünü aşağıya yukarı doğru sıvazladıktan sonra eli yüzünde durdu. Elinin yardımıyla sağ gözünün göz kabağını havaya kaldırdı. Işaret ve orta parmağını gözünün üstüne yerleştirip göz bebeğinin iyice görmemi sağladı. Göz bebeğinin içinde bile beni aşağılayan, hor gören bir tutum vardı. Elini yüzünden çekip gözlerini gözlerime tekrar dikti ve güçlü kahkahalar atarak gülmeye başladı. O kahkahalar attıkça içimde kopan fırtınadan haberi bile yoktu. - Yanılıyosun ! Dedim sesim güçlü ve yüksek çıkmıştı. Yüzüne doğru baktığımda anlamsız gülümsemesi kaybulmuş şaşkın bir şekilde bakıyordu. - Ben ezik değilim. Ben güçsüzleri korumak için kendini ateşe atmış biriyim. **************** İçinde bulunduğum Daryon krallığı da dahil bütün dünya büyü gücü üzerine kuruluyken benim içimde hiçbir büyü gücü yoktu. Köyümüze gelen elçinin beni akademiye götürmesi ile bütün hayatım kökten değişti. Şimdi ejderhayı ve yeni sahip olduğum güçleri kullanarak en güçlü olmak zorundaydım. Bu sayede canımdan bile değer verdiğim herkesi koruyabilecektim.
TUĞRA [İNVERNESS 1] by EbruMelekT
57 parts Ongoing
Kapak: benbittimaq Astsubay Kıdemli Başcavuş Tuğra Duman, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin seçkin bir birimi olan Pençe timinin yardımcı komutanıdır. Görev, sınır ötesindeki tehlikeli bir terör hücresini etkisiz hale getirmektir. Ancak operasyon sırasında Tuğra, gizemli bir şekilde ortadan kaybolur. Tim, Tuğra'sız dönmenin acısını ve şaşkınlığını yaşarken, Tuğra ise kendini beklenmedik bir zamanın içinde bulur. Tam 300 sene önceye, İskoçya'ya gitmiştir. Tuğra, hem kendi gerçekliğine dönmeye çalışırken hem de İskoçya'nın gizemli topraklarında hayatta kalmaya çalışır. Bu süreçte zamanın ve mekanın sınırlarını zorlayan aşk, dostluk, gizem, aile ve sadakat hikayesi de gelişir. Hayatının yeni savaşı başlar, bu sefer kılıçlarla... Kesit: --- Bir Ingiliz kadınının burada ne işi var?" Diye devam etti karşımdaki adam İngilizce konuşarak. "İngiliz değilim, Türküm" dedim ama adamların hepsi anlamaz gözlerle bakmaya başlamıştı. Zaten vücutları komple boyanmıştı ve korkutucu tipteydiler. "Türk mü?" Neler oluyordu?? Az önce çatışmanın ortasındayken ortalık kurak araziydi. Mağaranın arka kapısından çıkınca böyle büyük bir ormana nasıl gelmiştim ki? Hem ben haritacıydım ve bölgede böyle bir orman olmaması gerekiyordu. Birazdan tim arkadaşlarım da beni bulurdu nasılsa. "Bizimle geliyorsun" diye devam etti esmer, uzun saçlı dev gibi olan adam. "Burası neresi?" Dedim aynı adama bakarak. Sanırım bu grubun lideriydi. Kamuflajıma attığı tuhaf bakışları ise görmezden geldim. Ancak kısa süren sessizlikte, o boğuk sesini tekrar duydum. "Klanıma hoş geldin küçük kız..."
You may also like
Slide 1 of 10
YIRTICI GÖZLER cover
Genesis [GAY] cover
Zaman Arası cover
Kraliçe Elsa cover
BAL ÇİÇEĞİ +18 cover
Ablamın kölesi oldum cover
EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~ cover
KARANLIĞIN ŞEHRİ cover
TUĞRA [İNVERNESS 1] cover
Lidena cover

YIRTICI GÖZLER

12 parts Ongoing

Nadir kedi türlerinden biri olan pars, bir insan bedeni ile bütünleşmişti. Pars Bera Sarkan.. Yarı insan yarı pars. Koyu gri renginde yırtıcı gözlere ve keskin pençelere sahip olarak bir dönüşüm geçirse de özünde bir insandı. Türü gereği vahşi, insan karakterine göre ise sert bir yapısı olan bu pars, tıpkı ismi gibiydi. Ve bu parsın önüne çıkan bir çift orman yeşili göz, tüm vahşi doğasını alt üst etmişti. *** 03.05.2022 Tüm hakları saklıdır!