Uyuşturucu. Işte tüm hayatımı cehenneme çeviren şey. Bir zehir nasıl aynı anda size sunulan bir nimet gibi gelebilirdi ki? Nasıl sizi hayattan silerken bir yandan da hayatınızdaki olumsuzlukları bir an için silip sizi mutlu edebilir?
Nasıl sizi ölüme sürüklerken,kendinizi cennette hissettirebilir?
"Beni öldürüyorsun." dedim karşımda ki ,aşık olduğumu sandığım adama.
"Evet," dedi duygusuzca. "Evet,seni kendi içinde öldürüyorum. Ve sen,bunun farkına varamayacak kadar aptalsın."
"Yanılıyorsun,aptal değilim.
Sadece ölmeye meraklı,delinin tekiyim."
Sevmediğiniz yüzünü dahi görmediğiniz bir adamla evlenmek nedir bilir misiniz?
"Abi yapma kurbanın oluyum!"
Ağlayan gözlere abime baktım, baba yarıma en değerlime.
"Ben diyeceğimi dedim, iste yada isteme Azad'la evleneceksin Evin."
...
Mutfağa girip elerimi tezgaha yasladım. Arkamda hissettiğim kara gölge ile kaşlarımı çatıp arkamı döndüm. Uzun boylu, kumral özenle şekillenmiş saçları, yeşil ormanı andıran gözleri ile karşımda duran adama baktım.
"Ne işin var senin burda?"
Elerini cebine koyup rahat bir ifadeyle parmak uçlarında yükseldi.
"Müstakbel karnımı görmek istemiş olamamı?"
Sinirle burnumdan soludum.
"Ben senin o tanıdığın kızlara benzemem bir tane çarparım ağzının üstüne!"
Yeşil hanelerini kısarak baktı yüzüme.
"Bu sözlerini sana yerdireceğim zamanı iple çekiyorum Ceylan gözlü."
Sonda kullandığı hitapla dudaklarımı yaladım. Gözleri dudaklarıma kayınca vücudum gerilmişti...
(İmdadım kitabımı okuduktan sonra bu kitabıma okumanızı tavsiye ediyorum kafanızın karışmaması için.)
Evin ve Azad
(kurgu; yetişkin içerik bulundurur.)