Oyun oynamak istiyordum ama yelloz Tuğçe beni aralarına almıyordu. Tabi kim ister benim kadar çirkin bir kızı. Tamam erkek gibi konuşan,dizleri top oynamaktan yara bere olmuş,gözleri pörtlek bir kız olabilirdim ama beni de oyuna alabilirlerdi. Zaten ablamın zorlamasıyla bu yelloz Tuğçeyle arkadaş olmuştum neymiş biraz kız gibi olmalıymışım. Aman be banane. Kaldırıma oturmuş hırsla söylenirken yüzüme vuran güneşi engelleyen gölgeye baktım. Benden yaşça biraz büyük şişko,hobbit gibi kısa boylu, en az benim kadar çirkin bir çocuk bana bakarak sırıtıyordu. " Neye bakıyorsun sen lan" dedim. Çocuk bu defa gülümseyerek " Hiçççç. Güzel bir kıza bakıyorum" dedi. Resmen benimle dalga geçiyordu. Güzele benzer bir halim mi vardı!!! "Lannnn ben seni" diyerek ayağa fırladım. Çocuk geri adım atıp arkasında sakladığı şeyi tokat atmak için havaya kaldırdığım elime tutuşturup kaçtı. Yaptığı şeyin şokuyla elimdekine baktım. Rengarenk bir rüzgar gülü yaz esintisiyle yavaşça dönüyordu.