Verum
  • Reads 2,506
  • Votes 448
  • Parts 27
  • Reads 2,506
  • Votes 448
  • Parts 27
Complete, First published Jan 31, 2016
Mature
Doğruluğu kanıtlanmayan insanların, doğruluğu kanıtlanmayan dünyasındaki,
"sahte bir hikaye".

Geçmiş kelimesinin anlamsız kaldığı bir gelecekte... Uzun zamanların çabucak eridiği bir zamanda... Her şeyin sona ereceği -veya yeniden başlayacağı- bir günde...

İnsanlık "son savaş" denilen kıyametten itibaren nüfus kıtlığı içerisinde... Yıllar boyunca gelişmiş teknolojinin meyvelerini üreten fabrikalarda işçi eksikliği var. Ve bunun gibi eksiklikler kapatılmak zorunda... Ülkeler, son nüfusunu ve parasını tek bir şey üretmeye harcıyor: 

Kendini canlı olarak bilen, düşünebilen, büyüyüp gelişebilen, androidler.

Dünya'nın masum halkının bundan nasıl haberi olabilir ki ?

Üstelik canlılık faaliyetleri olan bir android kendinin android olmadığını nerden bilebilir ki ?

Sen insan olduğundan ne kadar emin olabilirsin ki ?

****
Verum kitabı her gün 1 yeni bölüm ile dizi şeklinde ilerler.
All Rights Reserved
Sign up to add Verum to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
Bir Moğol Hikayesi- Hülagü Han {Tamamlandı} by CopyCatSlayer
45 parts Complete
(bxb) Eceli gelmeden ölmek nedir bilir misiniz? Hayatın yavaş yavaş anlamını yitirmesi ve yaşadığımız olayları o veya bu sınıfına koyamayıp yaşarken ölü konumuna düşmek? İşte bu sessiz sedasız intihar etmektir. Çok iyi hatırlarım babam başkalarına sert davranırdı. Annemse başkalarının acılarını paylaşırdı. Bugün ise annem öldü babam da bulduğu bir kadınla çekip gitti. Neden beni almadı diye sorarsanız da sebebi lanet bir "homo" olduğum için. Bu eşcinsellik yüzünden duymadığım hakaret ve yemediğim dayak kalmamıştı. Evden, çevreden hatta okul arkadaşlarımdan bile!.. Şimdi de bana babamdan yadigar kalan o sertliği kendime yönelttim. Babam gibi çektiren de annem gibi çeken de ben oldum. Ve hikayemin kapanış sahnesi olarak kalbim paramparça kırılmış ve taş gibi katılaşmış şekilde bu dünyayı terk ediyorum... En azından ben öyle planlıyordum ama öldürmeyeni Allah öldürmüyor derler ya. İşte tam olarak başıma gelen bu oldu. Kendimi attığım uçurumda yaşamımın son bulmasını beklerken ; yürekleri allak bullak eden, göğü parçalayan tiz çığlıkların arasında bulmuştum kendimi. Yerde yatan cesetler ardında kaçışan kadın, erkek ve çocuklar ; hemen arkalarında yeri göğü inleten küheylan gibi atlarla sert, cesametli, iri yarı, hayvan postlarıyla bezenmiş, hafif gözleri çekik adamlar gözdağı vermek istercesine bağırıyor önüne kattıklarını kılıçtan geçiriyorlardı. Ben ise anlamadığım bir şekilde bu kargaşanın ortasına düşmüştüm.
You may also like
Slide 1 of 10
Bir Moğol Hikayesi- Hülagü Han {Tamamlandı} cover
Gerçek Ailem-Gece cover
 ᴘsɪᴋᴏᴘᴀᴛ[Bitti] cover
Küçük Bir Işık  cover
ASKERİM;)/TEXTİNG  cover
SALGIN cover
Kimsiniz?/Texting  cover
MAFYANIN KÜÇÜK TUTSAĞI cover
Sahil kenarı // BXB cover
Kayıp Yüzük cover

Bir Moğol Hikayesi- Hülagü Han {Tamamlandı}

45 parts Complete

(bxb) Eceli gelmeden ölmek nedir bilir misiniz? Hayatın yavaş yavaş anlamını yitirmesi ve yaşadığımız olayları o veya bu sınıfına koyamayıp yaşarken ölü konumuna düşmek? İşte bu sessiz sedasız intihar etmektir. Çok iyi hatırlarım babam başkalarına sert davranırdı. Annemse başkalarının acılarını paylaşırdı. Bugün ise annem öldü babam da bulduğu bir kadınla çekip gitti. Neden beni almadı diye sorarsanız da sebebi lanet bir "homo" olduğum için. Bu eşcinsellik yüzünden duymadığım hakaret ve yemediğim dayak kalmamıştı. Evden, çevreden hatta okul arkadaşlarımdan bile!.. Şimdi de bana babamdan yadigar kalan o sertliği kendime yönelttim. Babam gibi çektiren de annem gibi çeken de ben oldum. Ve hikayemin kapanış sahnesi olarak kalbim paramparça kırılmış ve taş gibi katılaşmış şekilde bu dünyayı terk ediyorum... En azından ben öyle planlıyordum ama öldürmeyeni Allah öldürmüyor derler ya. İşte tam olarak başıma gelen bu oldu. Kendimi attığım uçurumda yaşamımın son bulmasını beklerken ; yürekleri allak bullak eden, göğü parçalayan tiz çığlıkların arasında bulmuştum kendimi. Yerde yatan cesetler ardında kaçışan kadın, erkek ve çocuklar ; hemen arkalarında yeri göğü inleten küheylan gibi atlarla sert, cesametli, iri yarı, hayvan postlarıyla bezenmiş, hafif gözleri çekik adamlar gözdağı vermek istercesine bağırıyor önüne kattıklarını kılıçtan geçiriyorlardı. Ben ise anlamadığım bir şekilde bu kargaşanın ortasına düşmüştüm.