(masalın başlığı okunduktan sonra, çocuğa çarığın ne demek olduğu anlatılır, resimler gösterilir)
Bir varmış bir yokmuş... Geçmiş zamanların birinde, ballar kovan içinde, arılar çiçek dibinde, tırtıl kanatsız kelebek iken, deden daha bir bebek iken... Uzun uzun yolların ardında, bir dağ başında, yeşil bir ormanın kıyısında, küçük bir köy varmış. Bu köyde fakir mi fakir bir çarıkçı yaşarmış. Çarıkçı, kasabadan aldığı derileri, eşeğine yükler, türkü çığıra çığıra köyüne gelirmiş. Aldığı derileri keser, biçer, hale yola sokar, bir ayakkabı haline getirirmiş. Yaptığı bu ayakkabılara çarık denirmiş. Çarıkçı, kasabaya her gittiğinde çarıklardan kimini satar, kimini satamadan evine dönermiş. Satamadığı günler hiç üzülmez, " evde ne varsa onu yerim" dermiş...