Story cover for DOKSAN YEDİ by scaroftheocean
DOKSAN YEDİ
  • WpView
    Reads 747,021
  • WpVote
    Votes 37,204
  • WpPart
    Parts 41
  • WpView
    Reads 747,021
  • WpVote
    Votes 37,204
  • WpPart
    Parts 41
Complete, First published Feb 02, 2016
Mature
TAMAMLANDI. 

Eylem ve Ömer Asaf, çocukluklarından itibaren tanışan, yaklaşık on yıldır birlikte olan bir çifttir. Ateşin yaktığını, buzun dondurduğunu, rüzgarın üşüttüğünü ve güneşin bunalttığını dahi birlikte öğrenmiş, birbirlerini gördükleri ilk andan son ana kadar aralarında derin bir bağ oluşmuştur. 

Oldukça güzel ilerleyen birliktelikleri, Eylem'in bir gecede her şeyi geride bırakarak Ömer Asaf'ı terk etmesi ile bozulur. 

İhanet aralarındaki bağı bir makas gibi kesip atmıştır. 

Eylem vicdan azabı, Ömer Asaf ise bir türlü dinleyemediği gururu ile doksan yedi gün sonra bir sokağın ortasında yeniden karşılaştıklarında; hikayeleri yeniden başlar. 

"Senin bir evin var, bahçesinde de ben varım. Sen diyorsun ki eve girme ama bahçeden de çıkma.
Önümüz kar kış Eylem, ben ya eve gireceğim ya da o bahçeden gideceğim. Üçüncü bir seçenek yok." 
  
YETİŞKİN İÇERİK. 

EYLEM YAKUT & ÖMER ASAF AHADÎ
               25 OCAK 2019 - 01 : 22

●
All Rights Reserved
Sign up to add DOKSAN YEDİ to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
PERİ ve KUZGUN by Esra269
16 parts Complete Mature
"Ona bir bak! Onunla beni bir arada düşünebiliyor musun gerçekten?" ☙ ❧ "Onu istemiyorum! Onunla ilgili hiçbir şey istemiyorum. Onu görmek bile istemiyorum ama sen ikimizi bir araya getirmek için canla başla çabaladığından onu sürekli görmek zorunda kalıyorum!" ☙ ❧ "Beni hayata döndürecek kadın o mu? Ona dönüp bir baksana! Hiç bana benziyor mu? Birbirimizin ne kadar farklı olduğunu göremiyor musun?" ● O Kuzgun'du. Kuzgunlar gece gibi siyah olurdu. Gecenin karasını kanatlarında taşır, yüreğini de siyaha boyayan duygular gözlerinden okunurdu. Asla acısını belli etmez, asla gün ışığına aldanmazlardı. Aşkın varlığını dahi bilmezler, onu görmek ve solumak istemezlerdi. Karanın rengini almış ruhları, bir sis gibi hareketlerine yayılırdı. Kuzgun yakardı; siyahıyla, gecesinin acısıyla, sevişiyle ve acısıyla. O ne kadar siyahsa, ben o kadar beyazdım sanki.Gece gibi kara bakışlarına bakıyor ve görsün istiyordum. O kadar derin, o kadar koyu ve o kadar çok şey anlatan bir bakıştı ki, içim titredi. Peri'si olarak ona tutunmak, o bakışlardaki acıyı ve çaresizliği ondan alıp sonsuza kadar yok etmek istedim. Bana ihtiyacı vardı ve bunu dile getiremiyordu. Çünkü çok gururluydu. Çünkü gururun onu koruduğunu düşünüyordu. Oysa gurur, bizi hayattaki güzel şeylerden alıkoyuyordu: cesaretli olmaktan, korkusuz olmaktan, sevmekten. Ona, "Yeter artık," diye fısıldamak istedim. "Görmelisin artık beni. Ve teslim olmalısın..." Ama hiçbir şey diyemedim. Biz kelimeler hakkında ne bilirdik ki? Ve duygular hakkında? Konuşamayacak kadar yoğun duygular boğazımızda düğümlenirken titrerdik ancak dil kemiğe bürünüp de söze gelmezdi. Su bütün sızıları dindirirdi ama suyun sızladığını kimse bilmezdi. Gözlerimi kapatmak istedim. Suyun sızısını içimde hissetmek istedim. Sızılarımı dindirebilseydi, ona ne derdim? AŞK SERİSİ 4. KİTAP
Gözyaşı Kadehleri by dusklavande
40 parts Ongoing Mature
*Yetişkin içerik barındırır. *Nefretten aşka/anlaşmalı evlilik kurgusu --- "Kimi öptüğünün farkında bile değilsin," dedim üzerime tüm ağırlığıyla kapanan bedenini omuzlarından hafifçe iterek. Yüzlerimiz arasında bir nefeslik mesafeden fazlası yoktu. Aldığı her nefes benden doğuyor, aldığım her nefes ondan kopuyordu. Az önce dudaklarıma dokunan dudaklarını diliyle ıslattı ve ardından göğsü şişerek göğsüme yaslandı. Altında ezilmeye, o isteyerek üstümden kalkmadıkça son veremeyeceğimi biliyordum. Yatakla arasında kalan bedenimi kıvrandırıp yormak yerine onu ikna etmek için dudaklarımı araladım. "Sarhoşsun, farkında bile olmadan beni öptüğün için pişman olduğunu haykırdığın bir sabaha uyanmak istemiyorum." "Kim olduğunun farkında olmadığımı mı sanıyorsun?" diye sorarken sarhoşluğunun izlerini taşıyan sıcak nefesi yüzümü okşadı. "Karımı öptüğümün farkında olmadığımı mı sanıyorsun?" İrkilerek gözlerimi kırptım birkaç kez. Etrafta birilerinin olup olmadığını görmek için delice odaya bakındım. Kimse yoktu. Cevahir Avcıoğlu'nun beni 'karısı' olarak benliğine katmasına sebep olacağı oyunumuzun seyircilerinden hiçbiri burada değildi. Dudaklarını biraz önceki hafif baskıdan çok daha yoğun bir biçimde yeniden dudaklarıma bastırdığında zihnim binlerce soruya aynı anda yanıt aramaya başladı. Bizim dünyamızda her şey sahteydi. Her şey oyundu. Seyirciler gittiğinde perde kapanır, oyuncular birbirlerinin yanından hızla kaybolurdu. Ama şimdi ilk kez, hatta belki de son kez seyircisiz oynuyordu oyununu. Avcıoğlu'nun kurallarına kendisinden başka kimse karşı çıkamazdı. Bizim için yıkımı getirecek olan da, işte bu nedenle, bizzat kendisi olacaktı. --- '260224
You may also like
Slide 1 of 20
DOLUNAYIN VECHİ cover
Oyunbozan cover
İmrozlu cover
SARRAF cover
UMUT DENİZİ |KİTAP OLDU| cover
SESSİZLİĞİN ARDINDAN cover
Virane Kelebek [Berdel] cover
Güneşi Yakala cover
MEVA cover
Bir Turna Geçti cover
AHZAR cover
SÜRGÜN MAVİSİ cover
MAHİ (Mahalle Hikâyesi) cover
SARMAŞIK  cover
HARABE cover
PERİ ve KUZGUN cover
Gözyaşı Kadehleri cover
Turuncu Balonlar & Sonsuz Yalanlar  cover
Kül Ateşten Korkmaz cover
KAN YAZGISI cover

DOLUNAYIN VECHİ

62 parts Ongoing

Geçmişinde büyük bir sırrın olduğuna inanan ama hatırlayamadığı için bunu ispatlayamayan genç bir kadın... Yaşadığı ihanetten sonra ailesinden başka herkese gönlünün kapılarını kapatan, kendini yalnızca işine adayan genç bir adam... Ve DOLUNAY... Her şey dolunaylı bir gecede başlamıştı. Dolunaylı bir gecede devam etmişti. Ama dolunaylı bir gecede son bulmayacaktı. Çünkü kader buna izin vermeyecekti. Genç kadın, var olduğuna inandığı sırrı açığa çıkarmak için çok fazla beklemişti. Ancak ansızın masasında bulduğu not, daha fazla beklemeyeceğinin kanıtıydı. Artık yola çıkma zamanıydı. Hem de hiç tanımadığı genç bir adamla beraber.