"Beni biliyor musun? İnsanlar yüzümü unutsunlar diye ne kadar çabaladığımı? Konuşulmamı gerektiren bir şey olmadığı halde tek konuştukları bendim. Adımı bile bilmiyorlardı üstelik. Onlara bakmamayı öğrendim önce. Sözlerinin bana ulaşmadığını, yerlere bakarken mutlu olduğumu sandılar. Sesleri uzaklaştı, sonra kayboldu. Beni aramamaya başladı gözleri. Yavaşça sıyrıldım dünyalarından. Ama biriyle her göz göze gelişimde derinleşen yaralarımdan kurtulamadım, unutamadım. Görecekler diye korkuyorum, gözlerinde kendimi görürüm diye. O yüzden bakma bana. Yeni bir yaraya ihtiyacım yok, sana ihtiyacım olsa da."
Siz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey?
İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım.
Siz: Peki ya ne?
Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız?
Siz: Sabrımı zorlamalarınız.
İlker bey: Aklımı sikip attığın için bunların cevapları bende de yok. Buna aşk diyorlar ama çok saçma.
İlker bey: Hiçbir insan, bir insanın iradesini bu kadar sikemez.