Ne güzel şeydir mutluluk. Mutluluğu hissetmek bu duyguyu yaşıyor olmak ne güzeldir kim bilir.? Elbette mutlu olanlar bilir bunu. Gerçekten mutlu olmak ama.Gülmek, içinden gelerek gülebilmek. Çok değerli bir nimettir. Şahsen ben, dünyanın tüm mücevherlerine değişmem gülmeyi ve mutlu olmayı. Tabii sizleri bilemem.Yaşamım süresince çok acılar çektim. burada bunları sizlere bir bir anlatacak değilim ancak nasıl mutlu olunur bilemedim, çünkü bu duyguyu gerçekten hiç yaşayamadım. Hep yalnızdım. Ben ve benim gibiler. Biz hep beraber, birlikte yalnızlığı yaşadık, buradaki birlikte büyüdüğümüz, hayatı paylaştığımız kardeşlerimle. Kimimiz ailesi olduğu halde buraya bırakılmış, benim gibi. Kimimizin ailesi yaşamını yitirmiş, kimsesiz kalmışlar. Kimsesizlikten gelmişler, buraya, Kimsesizler yurduna. Onların aileleri yaşıyor olsaydı, severlerdi kardeşlerimi, atmazlardı buraya. Ancak en kötüsü de ailesi varken yalnız kalması, istememesi evladını ve onu sokağa atması. Sevmediler bizi. Benim aile
Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor"
Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Boxerini çıkarırken onu izliyordum. Bir yere gelince utanman da kalmıyordu bu adamın yanında. Alışık olduğum şeylerdi. Bir adamın sevmediğin halde her zerresini biliyorsanız buna bir bok denmezdi!
Kalın ve damarlı penisini çıkarıp birkaç defa okşadı. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu.
"Hazır mısın?"
Hazır mıyım? Ben çocuk doğurmaya hazır değilim. Ben anne olmaya hazır değilim. Lanet olası hapı yanıma almamıştım! Ayrıca aklıma nereden gelebilirdi ki dağ başında kocamla sevişeceğimiz?
Erkekliğini girişime yerleştirirken birden içime itti. "Ahh!" Tırnaklarımı kollarına geçirdim. İçimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım, topuklarım kalçalarına değiyordu. Omuzlarına sıkıca tutundum. Terden ıslanmış Saçlarımı gözümün önüne düşerken tek eliyle geriye attı.
"Kartal!"
"Sikeyim! Seni o kadar özlemişim ki!"
"Ahh! Yavaşla!"
"Hayır bebeğim,bu gece sadece benim istediğim olacak"
Omuzlarına tırnaklarımı geçirirken odadaki tek ses tenin,tene çarpma sesleri,ve kısılan sesimden çıkan inlemelerimdi. Sonuna kadar soktuğu aletiyle hayalarının kadınlığıma çarptığını hissedebiliyordum.