"Lafı uzatmayacağım Korkmaz Bey! Ben SANCAKTAR Holding'ten geliyorum." SANCAKTAR lafını duyan Korkmaz yerinde dikleşti ve sert iş adamı kimliğine bile bürünmüştü. Karşısında böyle bir afet dururken her ne kadar zor olsa bile başarmıştı bunu. Kendi kendine iradesini tebrik etti. "Hımm... Demek sizi Ali Bey gönderdi? Ne oldu, kendi kaybettiği ihalelerden sonra buraya gelmeye yüz mü bulamadı?" Dudaklarına alaycı bir gülüş de yerleştirip konuşmasını bitirmişti. Kafasını iyice kaldırıp kızın tam gözünün içine baktığında kendisine öldürecek gibi baktığını gördü. Öncelikle anlamadı neden böyle olduğunu. Tamam soğuk ve öfkeli bakıyordu geldiğinden beri alışmıştı. Ancak bu da neydi ? "Laflarınıza dikkat ediniz Korkmaz Bey! Karşınız da ARİYA SANCAKTAR durmaktadır. İkizim Ali 5 Yıl önce ailemle beraber vefat etti istese de gelemezdi zaten. Şirketin başında o değil ben varım. Üstelik böyle bir konuşmaya sizin gibi bir köy magandasının karşısına bir çalışanın gönderilmeyeceğini bilen profösyonel biriyim. Sizcede sizin kazandığınız ihalelerden korkmuş gibi mi duruyorum? Hem söylesenize, hangimiz daha profösyonel sizce ? Şirketin sahibinin daha kim olduğunu bile bilmeyen biri mi yoksa her adımlarını bile bilen biri mi ? " Korkmaz ne diyeceğini bilemedi. Sancaktar ailesinin bir kızı mı vardı? Sadece bunu düşünüyordu. Ariya'nın ona sokmuş olduğu lafa bile sinirlenememişti. Nasıl atlardı böyle birşeyi. Kahretsin! Dedi. O an; Kapısı tıklatıldı. İki kafa da kapıya dönmüştü. "Korkmaz oğlumm, seni ziyarete--" Yaşlı adam genç kızı görünce durdu. Sustu. Baktı. Özlediği gözlere baktı. Sadece bir kelime döküldü ağzından. Yavaş yavaş kıza yaklaştı.. "Bukree..."All Rights Reserved