Onlara Ateşböceği Yolu kızları derlerdi.Uzun zaman önceydi-otuz seneden fazla-ama şimdi yatağına uzanmış,dışarıda kopan kış fırtınasını dinlerken ona her şey sanki dünmüş gibi geliyordu.
Geçen hafta anılarıyla arasına mesafe koyma kabiliyetini kaybetmişti.Son zamanlarda sık sık rüyalarında yılı 1974 olarak görüyordu.Tekrar ilk gençlik yıllarına dönüyordu,kaybedilmiş bir savaşın gölgesinde reşit olmuş,en iyi arkadaşıyla yan yana,kopkoyu bir karanlıkta bisiklete biniyordu.Rüyalarında
gördüğü mekan yalnızca bir referans noktası gibiydi ama oranın her ayrıntısını hatırlıyordu
Sonra o yolu birbirlerinin gözlerinde görmeye başladılar.Yamacın başında yan yana durduklarında,yüksek ağaçları,çamurlu çukurları ve dağları değil,günün birinde gidecekleri bütün o yerleri görürlerdi.Geceleri yan yana olan evlerinden sıvışıp o yolda buluşurlardı.Pilchuck Nehri'nin kenarında oturup bağırarak şarkı söyler ve birbirlerine her şeyi anlatırlardı.
Artık onları tanıyan herkes için Tullyil Kate olmuşlardı.