SİYAH
  • Membaca 31,247
  • Suara 6,454
  • Bagian 27
  • Membaca 31,247
  • Suara 6,454
  • Bagian 27
Sedang dalam proses, Awal publikasi Feb 05, 2016
KİTAP EN KISA ZAMANDA DÜZENLENECEKTİR...

Ay tüm ihtişamıyla geceyi aydınlatırken dalgalarda öfkeyle kıyıları dövüyordu. Rüzgarın uğursuz fısıltıları arasında kız kendisini korkusuzca uçurumdan sonsuz bir boşluğa bıraktı. Kanı altın rengi saçlarını kızıla çevirirken ölümü bu dünya üzerinde yaşanan ilk ya da son ölüm değildi fakat bu koyda yaşanacak olanların kötü bir habercisiydi..                                               







Kitabın tüm teklif hakları saklıdır. Benim iznim olmadan başka yerde paylaşan görürseniz lütfen bana söyleyin.. Teşekkür ederim...
Seluruh Hak Cipta Dilindungi Undang-Undang
Daftar untuk menambahkan SİYAH ke perpustakaan Anda dan menerima pembaruan
atau
#262psikolog
Panduan Muatan
anda mungkin juga menyukai
KOD ADI: GÜNEŞ  oleh RapunzelSeviyor
35 Bagian Sedang dalam proses
[|Arkadaşlar kitabı bir yayınevine gönderdim ve geri dönüş bekliyorum. Değerlendirme için de kitabı baştan sona düzenlemeye alacağım. Bölümler gelmeye devam edecek ama net bir tarih vermem şu an mümkün değil. Oy ve yorumlarınızla destek olursanız çok mutlu olurum.|] "Bana ocüymüş gibi bakmayı kes. İnsanım." Derin bir nefes aldıktan sonra dolunaya baktım. Bu gece beni aydınlatmak ona düşmüştü. "Ayrıca göbeğin sana pek yardımcı olmuyor. O ağaç senden birkaç beden daha küçük." Beklediğim gibi birkaç homurtu duyduğumda ağacın arkasına saklanan genç çocuk kendini açık etti. Titreyen bedenini gördüğümde sıkkın bir nefes bıraktım. "Şu gözlerini çek üzerimden velet."dişlerimi sıkarak söylediklerim onu daha da korkutmuş gibi titremesi arttığında kendimden bir kez daha iğrendim. Üzerimde üniformam ile birçok çocuğun hayalini süslerken başka bir çocuğu benliğimle korkutuyordum. "Korkacak bir şey yok. Bir tanıdık." Kaşlarımla arkamdaki mezarı işaret ettiğimde çocuk kalkan kaşları ile bana sanki bir hayaletmişim gibi bakmaya devam etti. "Ne var ulan?! Babamızın mezarına ziyarete geldik işte! Niye mezardaki benmişimde dirilmişim gibi bakıyorsun?" Sağ elinin işaret parmağı titrek bir şekilde havalanıp arkamdaki açık mezarı işaret ettiğinde "Babanın mezarını mı kazdın yani?"diye sordu. Sanki çok normal bir şeymiş gibi sakince omuzlarımı silktim. "Senin mezarını mı kazmalıydım?" "Hayır tabiki de!"diye cırladığında diğer eliyle hızlıca ağzına kapattı. "Abla Allah'ını kitabını seversen senin akşam akşam başka işin yok muydu ya?!" "Niye lan? Bu akşam müsait değil miydi?"
YARALASAR(Kitap Oldu) oleh Maral_Atmc6
55 Bagian Sedang dalam proses
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
MAVİNİN YEŞİLE SEVDASI oleh isevdenurr
23 Bagian Sedang dalam proses
Askeri kurgudur. "O maviydi, ben yeşil; tıpkı bir Karadeniz gibi. Birbirinden ayrılmaz, ayrılması düşünülemez, öylesine birlikte, öylesine içten. Biz birbirimize aitiz Karadeniz, bunu sana kanıtlayacağım." Eczacılık fakültesinden yeni mezun olan Doğa Tanrıkulu, beş yıl önce itiraf ettiği ama karşılık bulamadığı aşkından bir türlü vazgeçememiştir. Bu beş yılda O'nu görmeyi sonuna kadar reddetmiş, ondan haber bile almamış, üstüne başka birini sevmeye çalışmış ama başarısız olmuştur. Üniversitenin son gününde katıldığı partide olan bir olaydan sonra karakolluk olunca, abisini aramak zorunda kalmıştır. Abisiyle birlikte gelen O'nu, yıllar sonra ilk defa görmüştür. İşin kötü yanı, artık sürekli onu görmek zorunda kalacaktır çünkü hem ailesiyle annesi aynı mahallede oturuyorlardır ve Doğa'nın kalmak zorunda olduğu evde, O'da kalıyordur. Aşkına hep sahip çıkan Doğa, bu süreçte onu unutup unutmadığını, onu aşıp aşamadığını anlayacaktır. Yüzbaşı Atlas Karadeniz, beş yıl önce hayatındaki büyük değişikliklerin yanına, bir de ufak bir kız çocuğu eklenmiştir. Sürekli görevlere çıkan Atlas'ın görevlerinden başka düşünmek istediği bir şey yoktur ama o kız çocuğuna karşı bir şey hissedip hissetmediğini, şu an anlamak üzeredir. Belki de her şey için artık çok geçtir.
anda mungkin juga menyukai
Slide 1 of 10
Sahtekar  cover
CANLANAN KUKLA (TAMAMLANDI) cover
KOD ADI: GÜNEŞ  cover
TERAZİ  (Tamamlandı) cover
Hurt Me /yarı texting cover
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
ÂFİTAP cover
Aşiretmiş ( Gerçek ailem) cover
MAHKUM cover
MAVİNİN YEŞİLE SEVDASI cover

Sahtekar

53 Bagian Sedang dalam proses

Meryem henüz on yaşındaydı ve hayatının en travmatik olayı gerçekleştiğinde ablasının düğününe bir demet lale götürüyordu. İlk suçunu işlediğinde onyedi yaşındaydı. Onsekiz yaşında ismi manşetlerin en ön sayfasında çıkınca ülkeyi kaçak yollarla terketmek zorunda kaldı. İsmi ülkenin arananlar listesinde kırmızı sıradaydı. Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan Meryem uluslar arası gizli bir örgütün eline düşmesiyle hayatı tepetaklak olacaktı. O çok istediği ölümle destansı bir karşılaşma yaşayacaktı.