Bana gelince sizin tabirinizce yer altından , rütubetli odamda sukunet içerisinde ne pahasına olursa olsun bu önemli notları yazmaktan başka birsey yapmadım hayatımda ... Uzun yıllar geçmesıne rağmen , o günleri dün gibi hatırlamam ben şahısı büyük bir rolde heyecanlandırıyor ve tüylerimi diken diken ettiriyor ... Sözlerime İstanbul'a ilk ayak bastıgım yıllara götürmek ve insanının içindekı kasvetli düşünceler topluluğunda derin düşüncelerin bastırdığı anları içinden söküp , başka deyimle huzura , refaha erişmesindekı olayları betimleyecem . Öncelikle ben deniz 6 yaşımda hafızamın yettiği kadar denilebilecek fazla şeyi idrak edememdeki bazı eksiklikleri göz önünde bulundurursak , o zamanlar köyde ailemin rutin çerçevesındeki olayların akışında her gün haylazlıgımın , şımarıklığımın içerisnde günlerimi sürdürüyordum . Aile demek herşey demektir . Aileniz yanınızda ise dünyalar sizin oluyor , birde kendi evinizin verdiği huzur kadar pak ve anlamlı olması dahada zamanı güzelleştiriyor . O zman hatırladığım kadarıyla herkes belli bir zannatkar çercevesınde yol alıyordu . TOPLAM AİLE sayımız anne ve babayıda göz önünde bulundurursak 9 bireylerden olusuyorduk . Ailenin en küçük bireyi olan ben her zaman başı boş bırakılıp kendi deneyimlerimle örtüşük bir düzeyde dışarda , ovada , dağda ve şelalerinin bulunduğu yerlerde zamanımı geçiriyordum. Bütün arkdaşların bir araya gelip gezdiği , sohbet ettiği ve hunharca bedeninin bütün iliklerine kadar terlemesini doğuracak olan top oynama anlayışını gün geçtikçe unutmama hiç birsey engel olamaz. O kadar mutlu ve refah içerisnde yaşamak güzel bir anıların tekrar hatırlanması kadar ne güzel oedebiliyordumki ? Bütün zmanlar böyle aynı safta ilerlemekte ve aynı düşünceler içerisinde yol almakta idii . O zmanlar bazı şeylerın degıstıgını az çok idrak ede