İçindeki bir ses 'yapma' diyordu. Ama o yapmak istiyordu. Sonra bir hışımla odanın etrafını turlayıp kafasını topladı ve nihayet soruyu sorabildi. ''Kimsiniz?'' Ellerini o etrafındaki siyahta sürtüyordu ve o ne zaman yaklaşsa siyaha, biraz daha geriliyordu hayata. O siyah sisten bir ses yükseldi ve bu ses çığlığı andırıyordu. ''Sen bu dünyaya ait değilsin,hayır sen kimsesiz birisin. Kimsen yok. Ben, ben..'' devamını getiremiyordu bir türlü. Kız sabırsızca yutkunup konuştu: ''Söyle bana kimsin sen,ya da kimsiniz.Aklımın bir köşesini neden rahatsız ediyorsunuz?'' kız siyah sis'in etraftan kayboluşu ile karamsarlığa düştü.Kim olduklarını söylemiyorlar sadece etrafında dolanıyorlardı. Belki de başı tehlikeye girse onu kurtarmak için kim olduklarını söyleyeceklerdi.Etrafındaki siyahlığı unutup normal hayatına dönünce hayatın 1 saat geride olduğunu fark etti: Oysa orada saat sadece bir göstergeydi. Artık beynini illegal duygular yönetiyor ve yön gösteriyordu.İstemeden de olsa kız, aynanın yanına gidip bir süre gözleri kapalı etrafı taradı. Karşıda boyası biraz eskimiş mavi bir sandalye onun yanında ufak bir kırmızı çarşaflı yatak ve yatağın üstünde siyah bir sinsi surat.Kız gördüğü şey ile kavramını unuttuğu bir sesi açığa verip çığlık attı.Oysa bu çığlık kurtarış olmalıydı, hapsediş değil. ***** O siyah ve beyaz gölgelerden bir ses yükselip kızın omzuna ve oradan da gözlerinin tam karşısına gelip yüzüne üfledi ve kız ne olduğunu anlamadan kıza fısıldadı :''Yeni Dünyana hoş geldin cici kız.'' Aklında binbir tilkinin dolaştığı bir pusula ile hayatına yön vermek onun için iyi değildi. Az önce başka bir dünya da yaşamak iyi olabilir mi demişti.Bir saniye geriye aldı,alamazdı ki.Duvar bile yokken burada saatin olmasını beklemiyordu herhalde.Buradan çıkamayacağı aşikardı,ama kurtulamaz mıydı onlardan?
6 parts