BÖLÜM1
Akhilleus, göğe doğru yükselen ağaçların arasındaki bir evde yaşıyordu.Uzun saçları olan yeşil küçük gözlere sahip bir gençti,ailesi bundan 10 yıl önce Trapezus krallığında çıkan taht kavgaları nedeniyle çıkan bir savaşta esir düşmüş ve Kral Krey tarafından öldürülmüştü.Akhilleus ise kaçarak Elvandor diyarının en büyük kılıç ve efsunger ustalarından biri olan Reginald'a sığınmıştı çünkü babası Thoe nin en yakın arkadaşıydı.Akhilleus zamanla kendisine tanrı tarafından bahşedilen gücü kullandı ve büyüdü gelişti kılıç ve efsungerlikte ustalaştı ve Reginald bu olaylardan tam 5 yıl sonra öldü,Reginald'ın ölümünden sonra derin yas içerisine bürünen Akhilleus simya güçlerini kullanarak büyük yangınlar çıkardı ve Trapezus krallığı tarafından aranan şahıs olarak biliniyordu.
Gözlerini açtı ve gökyüzündeki karartının çirkinliğine bir ağız dolusu küfür sarf etti,ağaç evinden aşağıya indi ve derenin kenarına gitti hem yemek için su hemde biraz yıkanması lazımdı bir sıçan kadar pis kokuyordu fakat gördükleri karşısında küçük yeşil gözlerinin siyahı büyüdü üstündeki eskimiş deri giysisinden vücut hatları onun ne kadar kasıldığını belirtiyordu.Karşısında deli ormandan kaçmış büyük bir kurt vardı,kurt buz mavimsi ve siyah bir kürk rengine sahipti buz mavisi kadar dondurucu gözler ve büyük koca azı dişleri karşısındaki insanı altına sıçtıracak kadar korkutucuydu fakat o kokrmadı çünkü Akhilleus bunun kehaneti olduğunu biliyordu.Reginald ile Kavimler Dağının kar kaplamış eteklerinde nerdeyse buz tutmuş bir kasabada eski bir kahinin evine gitmişlerdi,eve girdiklerinde kahinin büyük şöminenin başında hayvan kemiklerini ısıttığını görmüşlerdi kahin sadece arkasını dönüp Akhilleus'a işaret etmişti.
"Kurt gelecek,yoldaşlık başlayacak seçilmiş efsunger" dedi ve ö