Ruhparçam
  • Reads 18
  • Votes 1
  • Parts 1
  • Reads 18
  • Votes 1
  • Parts 1
Ongoing, First published Feb 07, 2016
Mature
Şu yerde koltukta Nutella ile oturan kızı görüyor musunuz ? 
Şu bitik ve berbart haldeki kızı...
O benim ve bu hale gelmemin sebebi aptal bir erkek...

Kızlar benden size bir tavsiye erkeklere güvenmeyin özellikle yakışıklı zengin ve güçlü olanlarına en çok pislik onların altından çıkıyor.Kendilerini paha biçilmez bir varlık sandıkları için sizinle oyun-...


Hey hey bir dakika şuan yargısız infaz yapılıyor.Hiç bir hikaye tek taraflı dinlenmemeli,Hem benimde erkeklere bir tavsiyem olacak.

Beyler siz siz olun kendine kalın duvarlar örmüş vurdum duymaz kadınlara aşık olmayın sonra benim gibi bir bar taburesi üstünde içtiğiniz şeylerden ötürü kafanızı kaldıramaz halde iken saçma salak şarkılar söylersiniz...

Biri yüksek duvarları olan herkesle anlaşabilen ama kimseyi hayatına tam dahil etmeyen,güzel bir kadın

Diğeri herşeyin yüzde yüzünü isteyen kararlı,ilişki konusunda acemi,kuralcı bir adam 

İkisini bir araya getiren Kader çokta güzel yolları kullanmayacak...Bolca sınavlardan geçen aşkları galip çıkarsa yeni bir destan,mağlup olursa iki enkaz bırakacak arkasında...

Peki bu hikayede tarafınızı belirlemeye hazır mısınız ?
All Rights Reserved
Sign up to add Ruhparçam to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 9
Lafügüzaf  cover
BERDEL (+18) cover
Rus mafyas�ı / Yarı Texting  cover
(+18)Seks Hikayeleri cover
KÖYLÜ GENÇLER (+18) cover
HEMDEM cover
Yazgının Oyunu cover
ALDATMA +18 cover
Güneş Çiçeği | yarı texting 𓍯𓂃 cover

Lafügüzaf

25 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.