Bağırışlar ve fısıltılar...
Harry, hepsi o kadar bütünleşmiş ki bir an kavrayamıyor. Ama bir sesi ayırt edebiliyor. Bir haykırışı. Amos Diggory'nin. Yazık.
Ağlayışlardan nefret eder, Harry. Eskiden etmezdi ama artık ediyor. Kafasını kaldırıp Diggory'e bir tane patlatmak istiyor. Tam ağzının üzerine, belki susar diye. Ama yapamıyor, sanki tüm enerjisi alınmış. Bilmediği, hatırlayamadığı bir sebepten dolayı Cedric'in bedenine canı pahasına, sımsıkı tutunmuş. Ne yaparsa yapsın bırakamıyor. Sanki bu beden ona ait değilmiş gibi.
"Harry..." diye fısıldıyor bir ses. Tepki veremiyor.
"Harry!" bu defa ki bir haykırıştan farksız. "Bana bak!" diyor. Kafasını
kaldırmayı başarınca onu görüyor. Asıl suçluyu, yalancıyı...
Cedric'in cesedi ellerinin arasından kayıyor ve Harry, Dumbledore'a bağırmaya başlıyor. "Sen!" diyor ciğerleri patlarcasına. "Sensin!"
Onu kırmak, bin bir parçaya ayırmak istiyor. Ama bir ses kulağından içeri fısıldıyor. "Şimdi değil, Harry." diyor. Ve Harry Potter için dünya kararıyor.
Bu hikaye MrsMarauderr ile beraber yazılmaktadır.
Cinsiyetsiz Jungkook, soy isminin lekelenmemesi için küçüklüğünden beri alfa olarak yetiştiriliyordu, hem de en yakın arkadaşlarından biri olan delta Kim Taehyung ile birlikte...