Sonbaharda dökülen yaprakları biliyorsun, değil mi? Aslında başlangıçta hepsi harikadır, o kadar yeşil ve canlı gözükürler ki, onların buruşup çirkinleşebileceğine inanamazsın. Fakat o yapraklar dökülür, sonra İlkbahar geldiğinde yeniden eski hallerine dönerler. Kısır döngü gibidir. Dökülmelerini umursamazsın; çünkü zaten eski hallerine döneceklerdir, değil mi? Bir şekilde dönerler. Aklına hiç, ağacın hastalık kapabileceği, yok olabileceği gelmez.
Sen her geldiğinde, ilkbahar gibi hissettiriyor. Ama sonra.. Dökülüyorum, Zayn.
Eski halime döneceğimi biliyorsun ama ya yok olursam? Sen gelmeden önce, sonbaharın yalnızlığı beni yok ederse?
***
Merhabalar! Bu benim wattpad'de yayınladığım ilk hikayem, ve çok heyecanlıyım aslında. Bu tanıtım amaçlı değil de, daha çok hikayenin adıyla bağdaştırabilmeniz için yazdığım bir kesit. Her neyse, okuduğunda beğenen kaç kişi var bilmiyorum fakat oy verip yorum yapmayı unutmazsanız, çok çok memnun olurum. Tanımasam da -ki tanışmamız size bağlı :D- sizleri çok seviyorum. İyi okumalar!