Bölüm :1 SES Bitmek bilmeyen Osmanlıca dersi başlayalı daha on dakika olmuştu. Bana saatler gibi gelen on dakika. Yeni yeni aşina almaya başladığım harflerin dans ettiği tahta,ne ara bu kadar dolmuştu. Ahhh şu dakika Atatürk'e hayranlığım en az on kat daha artmıştı. Yeni Türk Alfabesi iyi ki kabul edilmişti. Kenan hoca ninni misali kuralları anlatıyor, yazıyor, sınıfta dolaşıp sert bakışlarıyla dersinin ne kadar geçilemez olduğunu sezdirmek için çırpınıyordu. Kemirmeye başladığım kalemi Kenan hocanın yüzünde peyda olan ve belki de sadece benim fark ettiğim bir endişeden dolayı bıraktım. Sıraların arasında dolaşan Kenan hoca hızlı adımlarla pencereye yaklaştı. Yüzündeki endişe korkuya çaldı. Dışarıdan kalabalık bir grubun ne dediği belirsiz uğultuları geliyordu.Pencereden etrafı seyrederken sınıfa hitaben : -"Arkadaşlar yarım saatlik ara veriyoruz. Hep beraber güneş tutulmasını izleyin." dedi ve hızlı adımlarla sınıftan çıktı. Kenan hocanın bu beklenmedik kararı ki muhtemelen bunu ilk kez yapıyordu, hepimizi şaşırttı. Kenan hoca tüm derslerini blok yaptığından adı "Kötü Kenan ,Blok Kenan"a çıkmıştı.Durum böyle olunca herkes şaşırmış ve nedenini merak etmişti.Sebep ne olursa olsun şu an keyfime diyecek yoktu. Çünkü en zorlandığım derslerden biri de Osmanlıca'ydı. Buna Kenan hocanın tutumu bir de şehir efsanesine dönüşen ilk senede Osmanlıca dersini geçen olmadı hiç sözleri de eklenince iyice çekilmez oluyordu. Sınıf arkadaşlarımın bazıları Kuran'ı Kerim okumayı bildiğinden ben ve benim gibilerden bir adım öndeydiler. Onlara imreniyordum.Bu güzel anın tadını çıkarmak için iyice sıraya uzanıp miskinlik moduna geçmişken aralı olan kapıya atılan sert bir tekmeyle yerimde fırladım.All Rights Reserved