Aşka inancı olmayan küçük bir kızdım.. O'nu tanıyana kadar..
Herşey güzel olur sanmıştım yeni bir şehirdeyken, onu severken.
Başıma gelecekleri bilseydim herşey güzel olur diye düşünen tarafımı sanırım zincirlere vururdum..
"Gerek yok." Diye söylendim.
Alparslan kısaca koluma bakıp, " Sen bilirsin ama dikkat et iti kopuğu çoktur buraların." Dedi ve arkasını dönüp gitti. İnsan yalandan biraz daha ısrar eder. Onun gittiği yönün tam tersi gitmeye başladım. Ne var yani benimle de insan gibi konuşsa. Yolun nereye gittiğine bakmadan öylece yürüyüp söylenmeye devam ettim.
Kafamı kaldırıp etrafa baktığımda ise nerede olduğum hakkında bir fikrim yoktu.