Yaz aylarından temmuz sıradan bir akşamdı.irem kapının önüne çıktı,kanepeye uzandı ve "gitmesini istemiyorum" dedi.Ve çok kararlı bir şekilde "ama nasıl mani olacağım diye düşünmeye başladı.Düşüncelerini dahada derinleştirmeye başlamıştı.Bu arada irem'in annesi irem'e sesleniyordu.Ama irem o kadar dalmıştı ki hiçbirşey duymuyordu.Adeta sanki dünya ile tüm bağlarını kopartmış gibiydi.Annesi yanına gelerek kızını biraz sarstı.İrem şaşkın şaşkın olduğu yerden aniden sıçradı.Annesi İrem'e şöyle dedi "kızım daha 14 yaşındasın sanki 40 yaşındaymışsın gibi dertli dertli düşünüyosun" dedi ve mutfağa yemek hazırlamaya gitti.Yemek hazırlandı,herkes yemeğini yiyip odasına çekildi.Ertesi günü karne günü olduğu için irem kıyafetlerini hazırladı ve erkenden uyudu.Sabh uyandı kıyafetlerini giydi aslında herzaman karne günleri çok mutlu olurdu ama bu sene öyle değildi.Çünkü kayhan hocası bugun askere gidecekti oda buna nasıl mani olacağını düşünüyodu fakat çözüm bulamıyordu.Sabah babasından harçlığını aldı ve okula doğru yola çıktı,okula geldi.Bütün sınıf ağlıyordu tabii irem'de dahil.İrem sınıfta çok bunaldı ve okul bahçesine çıktı ki kayhan hoca okul dışında sigara içiyordu.İrem yanına gitti kayhan hocanın ve "günaydın hocam" dedi.Kayhan hocada ona "günaydın kızım" dedi.Kayhan hoca biraz üzgündü.Elindeki poşetten irem'in verdiği hatıra defterini irem'e verdi.Ama suratı çok asıktı.İrem'in gözünden damlalar akmaya başladı.Ve ordan hemen içeri girdi hemen okumaya başladı.
İremcim;
Sözlerinde durmayan kızım
anladın sen
Heyecanlı,atarlı ama bi okadarda güler yüzlü çevresine ışık saçan kızım.Kayhan hocanın dersi olunca sedaq hocaya " göndermeyin" diyen,sözümüz söz diyip inkılap sınavından düşük alan kızım...
Bana sözün var "ikinci dönem sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım"