BUDALA SONBAHARLAR
Güneşin cazibesine kapılmış, başı boş bir yıldızım.
İsteseydin; geceyi senin için, ışık ışık fenerlerle yırtacaktım.
Cehennemi ürküten kahır olacaktım.
Nasılki bu geceyi sana armağan ettiysem.
Sabahın gözlerini cennetle ödüllendirecektim.
"Sus konuşma dinle sadece"
Aşktan istifa ediyorum!
Yüreğimi firara zorlayan sözlerin,
Fütursuzca kırıyor sana olan sevgimi.
"Zail bir sevgiye dönüştü çoktan."
Uçurum bakışlarına kaç veda ettiğimi hatırlamıyorum,
Biliyorum bu da, o vedalardan bir veda.
Taki yarın akşam bu vakit,
Unutmaya çalıştığım "sen" çalıncaya kadar.
Seni bir bardak su gibi özlemek
Sararmış yıldızların altında
Yudum yudum içmek yokluğunu.
Yaklaşan sabahat sonbahar akşamında
Düşlemek seni...
Okyanusların okşadığı meltemlerde
Yüreğimde biriktirmek kadar sefil
Sevdamın kederi
Ve efsunlu eylül aşkşamlarından bu akşam
Sen yine yoksun
Gözlerin yok
Aşk yok
Ben yokum kendimde.