"Ruhun benim elimde ufaklık, hiçbir yere kaçamazsın." Beni sıkıştırdığı daha düne kadar güvende hissettiğim kollarını ittim. Güçsüz bedenimle, güçlü kollarını itememiştim. Sonunda kendimde konuşabilmek için gücümü bulduğumda, "B-bırak be-beni." diye fısıldadım nefes nefese. Öğrendiklerim fazla ağır gelmişti bedenime. "Olmaz ufaklık." Kulağıma yaklaştı ve fısıldadı. "Çünkü gözlerin gözlerimi ararken, kulakların sesimi duymayı beklerken, dudakların dudaklarımı hissetmek isterken, kolların boynuma sarılmak için hazırda beklerken ve en önemlisi minik kız ruhun, ruhuma tutsakken seni bırakmam. Bırakamam..."