Bazen tesadüfler insanın hayatına yön verir .
Hele ki aşk , sadece tesadüf ve şanstan ibarettir .
Doğru insan kimdir ? Sana en yakın olan mı , yoksa en uzak olan mı ? En masum olan mı , yoksa en tehlikeli olan mı ?
Zıt kutuplar çeker mi birbirini sahiden ? Yoksa aksine iter mi ?
En zor olan da seçim yapmaktır iki kişi arasında .
"Ben başkasının açtığı yaraları saramam Hadise ." dedi Akın sanki dokunsam ağlayacak gibi .
"Sen benimsin ! Değil başkasını görmek aklından geçerse mahvederim ikinizi de !" dedi Murat her zaman ki korktuğum ses tonuyla .
Biri sarıldığımda güven veren kokusuyla ve gözlerim kapalı yaslanabileceğim kadar kalbimde yer etmiş Akın .
Diğeri her gördüğümde heyecandan ellerimin kadar kalbimin de titrediğini Murat . Onun kimseye açamadığı kalbinin en derin köşelerindeki aşkı ve savunmasızlığı bir ben görebilirim .
Oyunu bile cesur oynayan Murat'a doğru giderken kalbim , sapa bir sokağa dalıyor . Sonunda mutluluk olan bir sokak . Yolumu değiştiremiyorum , yapamıyorum bunu . Sadece kaderin hayatıma yön vermesine izin veriyorum . Çünkü o sokağın sonunda mutlu olan taraf ben olmayacağım . Kalbimi takip edeceğim bu sefer .
İlk öpücük , tek oyun . Bir genç kızın hayatını öyle bir değiştirir ki .
~Tamamen hayal ürünüdür~
Fenerbahçenin liberosu, fenerbahçenin kızıydı o. Hayatını bu renklere aşık olarak geçirmişti.
Onun aksine Barış Alper, galatasarayın jokeriydi. Bir iddialaşmayla girmişti kızın hayatına.
Ne de olsa zıt kutuplar birbirini çekerdi, değil mi?
*kitabın içindeki her karakter kurgusaldır, hiçbir sporcuya kin ve nefret için yazılmamıştır*