\\ Yıllardır eziyet ettiğim adama baktım. Beni koruyordu,her zamanki gibi... Bense ona bir teşekkür etmeyi bırakın neredeyse ölmesi için çabalıyordum. Belki de onun sevgisi de anne sevgisi kadar saf ve güzeldi. Ona güvenebilir miydim? Anneme güvendiğim kadar ona açılabilir miydim? Aynaya baktığımda mavi gözlerimin altındaki ne zamandır uyuyamamış olmanın verdiği mor çöküntülere takıldım. Dağınık sarı saçlarıma... Gözlerimi bir saniyeliğine kapatıp açsam herşey güzel olacaktı sanki. Gözlerimi sımsıkı kapattım. Belimde ellerle irkilmeyi düşünmüyordum aslında. Gözlerimi araladım. Aynada artık iki kişiydik. O ve ben... Yüzüme takınabilidiğim en şirin gülümsemeyi takındım. Vücuduma göre tombiş olan yanaklarım gerildi yavaşça. Ellerimi onun belimde ki ellerinin üstüne koydum. Belimde kırk beşlik tabancalar,tüfekler,çakılar değil de en çok onun ellerini hissetmeyi sevdiğimi anladım o an... Umarım bunu sana söyleyecek cesareti kendimde bulurum ama şimdilik... İçimden söyleyerek yetineceğim. //