Kurumuş dudaklarını diliyle ıslattı ve gözlerini irislerime sabitleyerek konuşmaya başladı "Siyah gibisin " dedi Nasıl yani nasıl siyah gibi ? şimdi bu her hareketinden soğukluk akan çocuk bana iltifat mı etmişti yoksa kötü bir şey mi söylemişti. Yüzüne anlam veremeyerek baktığımda gülümsedi ve kırmızı dudaklarını konuşmak için araladı "Yani, siyah kadar yalnızsın Lara, siyah kadar yalnız ve siyah kadar asisin. İnsanlar seni merak edip öğrenmeye çalışıtıkça senin siyahında kayboluyorlar tıpkı siyah gibi. Benim anlam veremediğim şey ise hem bu kadar bilinmez olup hemde nasıl masum kalabildiğin. Ama unutma küçük, gökkuşağında siyah yoktur. deyip arkasına bile bakmadan yürümeye başladı. Dediği şeylerin şokunu atlatınca arkasından bağırdım. " Gökkuşağında siyah olsaydı gökkuşağında renk kalmazdı seni aptal ! " omzundan bana kısa bir bakış attı ve yürümeye devam etti. Dediği şeylerin kafamı kurcalamasına izin vermeyecektim ben masum değildim ben siyahtım ve hep siyah olacaktım.
4 parts