Genç kızın gözleri adamınkilere dokundu uzaktan ve saniyeler o anda asılı kaldı. Kulaklarında çalınan bambaşka bir şarkıydı artık. Adını bilmediği, adını henüz koyamadığı bir şarkı. Belki de o gözlerde gördüğü mavinin en güzellinin, okyanusların ya da gökyüzünün melodisiydi. O andan itibaren ölümsüz bir aşkla dinlemek için yanıp tutuşacağı...
Sofia'nın günlüğü gün yüzüne çıktığında geçmişin izleriyle buluştu iki aşık yürek. Mutlulukla, umutlarla yazılmış ve hüzünle, imkansızlıklarla noktalanmış satırlardı yüreğinden dökülenler. Ta ki Lena ve Lucas'ın tesadüflerle gelişen aşkları onları tekrar birleştirene dek.
Şimdi tüm o izleri el ele, diz dize hatırlayacak anılarında yeniden yaşayacaklardı.