"Sensizlik ne kadar canımı acıtıyor bilemezsin" dedi. Bir an gözlerinden pişmanlık geçti. Belki de pişman olmuştu. Ama hayır! Bana bu kötülüğü yapacak kadar acımasız biri olduysa, ondan pişman olmasını beklemek aptallıktı. "Sen yalnız olmaya mahkumsun" dedim. "Bak aslında başında amacım buydu. Ama sonradan farkettim sana değer verdiğimi " dedi. Ellerimi tuttu "Lütfen affet beni kelebeğim" dedi. Kalbim aciyordu. Onun bu haline acıyamazdım. Çünkü o bana acımamamıştı. "Kelebeği bir kere üzünce ertesi gün özür dileme imkanı olmuyor, biliyordun değil mi? "dedim. "Böyle konuşma" dedi. "Belki de hala rol yapıyorsun. Herkesi kendim gibi sanıyorum. Sonra herkesin böyle olmadığını görüyorum ve iş işten geçmiş oluyor ya işte en çok da o acıtıyor canımı"