Herkes bir şey düşünür; kimimiz mutluluğumuzu, kimimiz üzüntümüzü, kimimiz pişmanlıklarımızı, kimimiz öfkemizi... Herkes düşünür çoğumuz bir sonuca varırız kimimiz ise boğuluruz düşlerimiz içinde. Belki de çok yorulmanın etkisi ile yenik düşeriz. Ya da düşüncelerimiz arasında kaçar kendimize itiraf etmemek için hep çevremizdekileri suçlarız.
Ve bizi her daim seven insanlar; annemiz, babamız, dostlarımız... Yanlış tanıdığımız dostlarımız dışında anne ve babalarımız bizim için uğraşır. Onların gece gündüzleri günlerine doğan güneşleri biziz. Hiç düşündük mü neden zıtlaşırız? Hiç düşündük mü her şeye rağmen bizi hiç neden bırakmazlar? Çok başarılı terbiyeli hanım hanımcık ya da çok beyefendi olursak da bizim yanımızdalar. Onlara ne kadar saygısız davranıp onları üzsek de, onlara hep seni sevmiyorum. Senden nefret ediyorum. Bu cümleleri kursakta yanımızdalar peki neden? Ailesine kötü davranan biri gördüğümüzde hemen kızarız. Peki, hiç düşündük mü nasıl davranıyoruz? Onları mutlu edecek kü
Sevmediğiniz yüzünü dahi görmediğiniz bir adamla evlenmek nedir bilir misiniz?
"Abi yapma kurbanın oluyum!"
Ağlayan gözlere abime baktım, baba yarıma en değerlime.
"Ben diyeceğimi dedim, iste yada isteme Azad'la evleneceksin Evin."
...
Mutfağa girip elerimi tezgaha yasladım. Arkamda hissettiğim kara gölge ile kaşlarımı çatıp arkamı döndüm. Uzun boylu, kumral özenle şekillenmiş saçları, yeşil ormanı andıran gözleri ile karşımda duran adama baktım.
"Ne işin var senin burda?"
Elerini cebine koyup rahat bir ifadeyle parmak uçlarında yükseldi.
"Müstakbel karnımı görmek istemiş olamamı?"
Sinirle burnumdan soludum.
"Ben senin o tanıdığın kızlara benzemem bir tane çarparım ağzının üstüne!"
Yeşil hanelerini kısarak baktı yüzüme.
"Bu sözlerini sana yerdireceğim zamanı iple çekiyorum Ceylan gözlü."
Sonda kullandığı hitapla dudaklarımı yaladım. Gözleri dudaklarıma kayınca vücudum gerilmişti...
(İmdadım kitabımı okuduktan sonra bu kitabıma okumanızı tavsiye ediyorum kafanızın karışmaması için.)
Evin ve Azad
(kurgu; yetişkin içerik bulundurur.)