Pembe Bulut
  • Reads 4
  • Votes 0
  • Parts 1
  • Reads 4
  • Votes 0
  • Parts 1
Ongoing, First published Feb 21, 2016
Deli bir kız ve onun deliliği kadar akıllı bir erkek.

 Kanakasının koluna girdi yıldız. 
"Kanaka bu salıncak niye bana tiptip bakıyo?" oğuz kanakasına bakıp." sana baktığı yok sadece gözleri var ve tam karşısına geçmiş ona uzaylı görmüş gibi bakıyorsun." yıldız salıncağa tip tip bakmaya devam etti. "Kanaka bence salıncak bana aşık" oğuz kafasını iki yana sallayarak dua etti allaha 'rabbim şuna akıl bana sabır'

&&&

"Hocam x bana küs! " 
Hoca gözlüğün altından bana baktı. Bezmiş bir şekilde nefesini verdi.
Lafıma devam ettim. "Hocam aynı serenin tribine benziyo. Kendini saklıyor bul sırrını bulabilirsen!" seren ordan lafa atladı. "Lan seren değil kerem. K E R E M." Serene bakmaya devam ettim. Sınıftan kahkaha koptu. "Hocam bakın ben ne yaptım şimdi naptım ben? Naptım seren?"

&&& 
Sümüğümü parmağıma alıp serenin sırtına sürdüm. Beyaz gömleğin de duran yeşil varlık ayrı hava vermişti. Gargamel hocacığım sereni tahtaya kaldırdı. Seren yavaş adımlarla tahtaya çıktı. Herkes bana bakıyordu
All Rights Reserved
Sign up to add Pembe Bulut to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
Edebiyatsal İşler || •Öğretmen by sakaryalideli
53 parts Complete
Tamamlandı. Edebiyat dediğin şey, insanları hayal dünyasına sürüklemekten başka ne işe yarar ki? Hayır, oturup "Bu adam neden kırmızı perdeleri tasvir etmiş?" diye düşünmek yerine perdeleri açar, dışarıya bakarsın, işte çözüm bu kadar basit! Yok Şiirlermiş yok romanlarmış. Bir de ortamlarda "Dostoyevski okudum" diye hava atanlar var amınakoyayım ben onların! Dostoyevski sana elektrik faturanı mı ödedi, yoksa marketten indirim kuponu mu yolladı? Yok, efendim "ruhun gıdası"ymış. Ruh, çorba mı ki gıdaya ihtiyaç duysun salağa bak! Aç bir belgesel izle, hem öğrenir hem vakit geçirirsin. Ama yok, illa kitap okuyacağız. Siz okuyun abi ben okumayacavim Ben sinirli sinirli söylenirken Hazan kaşlarını arşa kadar kaldırmış bir hale "Ahu sus" diyordu. "Ne suscam abi ya bak şimdi dinle bi bana hak vereceksiniz!" Hazan sinirle "SUS GERİZKALİ YETER SABAHTAN BERİ SÖYLENİYORSUN-" derken lafını kestim. "Edebiyat dersinin amacı nedir? Cidden, bunu biri açıklayabilir mi? Bir de "Bu yazar burada ne demek istemiş?" diye soruyorlar ya o zmab onları öldüresim geliyor!" "Ahu-" "Abi dur bir! Ben nereden bileyim, yazarla kahvaltıya mı çıktım? Belki adam sadece mavi gökyüzünü seviyor, sen kalkıp "Burada özgürlüğe bir gönderme var" diyorsun. Sanki yazar miting yapıp "Özgürlük nedir?" diye sormuş. Bir de metin analizleri yok mu? "Bu cümleyle halkın acılarına değinmiş." Hayır, adam o cümleyi yazarken sadece kahvesini dökmüş olabilir, bu kadar derine inmeye gerek yok! Finalde de "Şair burada ne hissetmiş?" diye sorarlar-" "AHU OĞUZ HOCA ARKANDA SUS ARTIK!" Bir anda lal oldum. Sessizce bana bakıyordu gözlerinde saf bir sinir ve öfke vardı. Hoca kollarını göğsünde birleştirmis bir halde kaşlarını çattı ve "Ka'rı pür-sükûn ve mütevahhşi bir kız." diyerek onu takip etmem için elini salladı.
You may also like
Slide 1 of 10
Edebiyatsal İşler || •Öğretmen cover
orenda +21 cover
NE MÜNASEBET - Yarı texting cover
BERDEL (+18) cover
Mafya                                     ( birinci kitap) cover
KADERİN ÇİZDİĞİ YOL  cover
EKSTREM cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
KOMİSERİM (Abimin Arkadaşı) +18 cover
MAHİ (Mahalle Hikâyesi) cover

Edebiyatsal İşler || •Öğretmen

53 parts Complete

Tamamlandı. Edebiyat dediğin şey, insanları hayal dünyasına sürüklemekten başka ne işe yarar ki? Hayır, oturup "Bu adam neden kırmızı perdeleri tasvir etmiş?" diye düşünmek yerine perdeleri açar, dışarıya bakarsın, işte çözüm bu kadar basit! Yok Şiirlermiş yok romanlarmış. Bir de ortamlarda "Dostoyevski okudum" diye hava atanlar var amınakoyayım ben onların! Dostoyevski sana elektrik faturanı mı ödedi, yoksa marketten indirim kuponu mu yolladı? Yok, efendim "ruhun gıdası"ymış. Ruh, çorba mı ki gıdaya ihtiyaç duysun salağa bak! Aç bir belgesel izle, hem öğrenir hem vakit geçirirsin. Ama yok, illa kitap okuyacağız. Siz okuyun abi ben okumayacavim Ben sinirli sinirli söylenirken Hazan kaşlarını arşa kadar kaldırmış bir hale "Ahu sus" diyordu. "Ne suscam abi ya bak şimdi dinle bi bana hak vereceksiniz!" Hazan sinirle "SUS GERİZKALİ YETER SABAHTAN BERİ SÖYLENİYORSUN-" derken lafını kestim. "Edebiyat dersinin amacı nedir? Cidden, bunu biri açıklayabilir mi? Bir de "Bu yazar burada ne demek istemiş?" diye soruyorlar ya o zmab onları öldüresim geliyor!" "Ahu-" "Abi dur bir! Ben nereden bileyim, yazarla kahvaltıya mı çıktım? Belki adam sadece mavi gökyüzünü seviyor, sen kalkıp "Burada özgürlüğe bir gönderme var" diyorsun. Sanki yazar miting yapıp "Özgürlük nedir?" diye sormuş. Bir de metin analizleri yok mu? "Bu cümleyle halkın acılarına değinmiş." Hayır, adam o cümleyi yazarken sadece kahvesini dökmüş olabilir, bu kadar derine inmeye gerek yok! Finalde de "Şair burada ne hissetmiş?" diye sorarlar-" "AHU OĞUZ HOCA ARKANDA SUS ARTIK!" Bir anda lal oldum. Sessizce bana bakıyordu gözlerinde saf bir sinir ve öfke vardı. Hoca kollarını göğsünde birleştirmis bir halde kaşlarını çattı ve "Ka'rı pür-sükûn ve mütevahhşi bir kız." diyerek onu takip etmem için elini salladı.