Kafamı iki ellerimin arasına almış, seslerin susmasını bekliyordum. Susmayacağını bilsemde. Kulaklarıma daha fazla baskı uyguluyor ve bir deli gibi sağa sola sallanıyordum. Bu anılarla dolu evimde kapana kısılmıştım. Dışarıda kaç zombi vardı ? On veya yirmi ? Eskiden ailemdendi çoğu... Fakat artık önemi yoktu. Daha az önce gördüğüm kanlı canlı insanlar şimdi bir parça taze et için kapıyı yumrukluyorlardı. Umutsuzluk beni buraya çivilemişti. Ve ben ölümü bekliyordum. Elbet izlemişsinizdir sizde, şu klasik korku filmlerinden. Virüs yayılır ve herkes zombi olur. Şaka gibi geliyor değil mi ? Peki,bunu kapımın önündeki zombi sürüsüne anlatmaya ne dersiniz ? Madison'un evinin salonundan meçhul kurtuluşa uzanan maceralı serüveni "Zombilerin olduğu dünyada,kurallar olmaz" "İyi şanlar. İhtiyacın olacak" ~ Tüm hakları, merkezdeki zombi sürüsünün etrafını sardığı marketin, reyonlarında saklıdır. Çok istiyorsanız buyrun almayı deneyin™ ~ #zombiserisi ilk kitabıdır.