"Cehenneme adım atmış bir insanın hissettikleri yalnızca ateş ile beslenir."
Soğuk bir esintinin kurbanıydık hepimiz belki de. Bu esintinin nefret tutmuş kirli harelerinde saklıyorduk ruhumuzu. Belki de aynı kulvarda aynı düşüncelere sahip, farklı ruhlardık fakat hepimiz de geçmişimizde bir tutam acıyı saklamıyor muyduk? Herkesin acısı, herkesin karakterini doğuruyordu. Bunu anladığım gün, kişiliğimin acının nefret kazınmış harelerindeki küllerinden bir Anka kuşu gibi doğduğunu fark edebilmiştim.
Ben, acıdan doğmuştum; kirli anılarım ruhumun bekçiliğini yaparken, kirpiklerimin arasından süzülüp, toprağa karışan son göz yaşını satırlara armağan edip, hayata gözlerimi sonsuza dek yumacaktım.
Acılarla doğarken, anılarla ölecektim.