"Peki seni kelime kelime okumalı mıyım?"
"Bu soruya verebileceğim cevap bana dokunma olur sanırım." Kaşlarını çattı, gözlerini açtı büyük büyük. Anlamamıştı, anlayamazdı da zaten. Dokunma demiştim ona, dokunmadan duramayacağımızdan ve birbirimize karışacağımızdan bir haber bir şekilde.
"Dokunma bana, yasak elmayım diyorsun yani." Kendinden emin konuşmuştu. O an sadece güldüm, imkânsızdı. Bir masalın içinde imkânsız diye bir şey olmadığı ise çok sonradan fark ettiğim bir şeydi. "Sorun şu ki sonunda Havva ve Adem'de elmayı yedi."
❝Ulaşılacak çok yıldız var. Geceler bizim.❞
peri: ya sen kimsin gece gece
peri: ne saçmalıyorsun
bilinmeyen numara: amına koyayım
bilinmeyen numara: asıl sen kimsin
peri: sen kime yazmak istemiştin?
bilinmeyen numara: psikoloğuma?
peri: yanlış numara o halde
bilinmeyen numara: hassiktir ya
bilinmeyen numara: durduk yere deli olduğumu biri daha öğrendi
||
"kafamdaki eksik tahtalarla bizim için bir ev yapacağım"