Merhaba arkadaşlar öncelikle bu kitabı tek kişi değil 2 yakın arkadaş yazıyoruz. İkimizinde farklı fikirleri vardı bizde bu iki fikri bir araya getirelim dedik umarım beklentilerinizi karşılayabiliriz.
*****
Bu hikaye siyah ruhlu, mavi düşlü kadının ve mavi ruhlu, siyah düşlü adamın hikayesi
Ruhumun en eşsiz yaşantısından bedenimin ona sahip çıkamayışı beni günden güne bir karanlığa sürüklüyor.Daha yaşanacak ve bitecek her şeyi ben başlamadan bitirdim. Gündüzü gece yapan sabahın karanlığıyım...
Hiç... benim için en iyi tanım bu olurdu heralde HİÇLİK... ne yapıyorum neredeyim kiminleyim bilmiyorum.sahi ben kimim? Hayatımda öyle bir yerdeyim ki ben bile ne yaptığım farkında değilim.sanki ruhum beni ele geçirmiş canı ne isterse onu yapıyor beni oradan oraya sürüklüyor...Ruhum aklımı, kalbimi, vicdanımı, mutluluğumu, içimdeki çocuğu tek bir komutuyla yerle bir ediyor.ben daha doğrusu ruhum tam bir kayıp bir vaka. Ve ben ruhumu siyahın karanlığından kurtaramıyorum.Çünkü ruh siyahlar içinde...
Siz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey?
İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım.
Siz: Peki ya ne?
Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız?
Siz: Sabrımı zorlamalarınız.
İlker bey: Aklımı sikip attığın için bunların cevapları bende de yok. Buna aşk diyorlar ama çok saçma.
İlker bey: Hiçbir insan, bir insanın iradesini bu kadar sikemez.