Mö-5-4 yüzyıllarında Karia Medeniyetine başkentlik yapmış Egenin şirin bir ilçesinde, günümüzde yaşanan, belki de "yüzyılın en büyük tarihi eser soygunu" sonrasında işlenmeye başlayan akıl almaz cinayetler, katilin bir sonraki cinayeti için bıraktığı inanılmaz ipuçları, çözülmesi gereken binlerce yıllık bir sır ve yine binlerce yıl öncesi o dönemin inançlarının sorgulanması ile başlayan, tek tanrıcılıktan çok tanrıcılğa dinsel evrimin beraberinde getirdiği anaerkil tanrıcılıktan ataerkil tanrıcılğa, tek tanrıcılık ile birlikte yitip giden tanrıçalara ve kadının kutsallığına, yunan mitolojisinden sümerlere, sümerlerden diğer dinlere ve tabii ki islamiyete kadar, ortak hikayelerin, ortak ibadetlerin ve birbirleri ile sürekli etkileşim halinde bulunan inançların, dinlerin eleştirisini, şimdiye kadar aynı türdeki benzerlerinde bulunmayan bir şekilde, Ulaş Özkan ve Emrah Poyraz'ın yazdığı bu gerilim dolu kitabın içinde fazlasıyla bulacaksınız
"Alçin..." İsmimi nerden biliyordu bu kız? "İkizim, sen mi geldin? Göremiyorum, görmem gerekmez mi? Beni yanına almaya geldiğinde bile bana gözükmeyecek misin?" Bu kız neyden bahsediyor? "Annemde yanında mı? Bazen göremiyorum, sizin öldüğünüz günden beri oluyor. Beni bu adamlardan korumak için beni almaya mı geldin?" Bir kaç saniye gözlerim onda oyalandı. Ala'nın sesi bizi kendimize getirdi. "Alin hanım, biz Türk askeriyiz. Bir yaranız var mı? Gözlerinize mi zarar verdiler?" Ala'nın sorularını eş geçti kız. "Alçin burada değil mi? Ölmedim mi? Nasıl olabilir ki, kokusunu aldığıma eminim!"
...