Kuşlar da severdi elbet...
Düşerken her bir tüy yeryüzüne bir insan aşık olurdu başka birine.
Düşerken her bir tüy yeryüzüne bir insan vazgeçerdi birilerinden.
Ya kuşlar düşerken?
Tüyleri bile düşerken bir yerlerde bir şeyleri değiştiren kuşların düşüşü büyük olmaz mıydı?
Kalplerde fırtınalar koparmaz mıydı?
Ya kuşlar, onlar da sevemez miydi?
Aşk sadece bir kelime ve üç harf değildi.Başlı başına bir başyapıttı.
Ne filmlerdeki, ne kitaplardaki gibi.Aşkın vizyonu kalpteki kadardı.
Kalplere düşerdi bir kuş tüyü gibi. Naif, ince ve yumuşak.
Sonra yağmur düşerdi kalplere...
Islanan tüylerin güzelliği giderdi, ince bir çizgi kalırdı geriye.Belirsiz...
Ya kuşlar düşerse?
Kanayan bir kalp kalır geride.Ve sen sevdiğim, sen ölüm kuşuydun.
Düşüşün devrim yaptı yeryüzüne, gökyüzüne, gözlerime...
----------------------------------
-Kalbimin atışını değiştiren güzel kuş. Uç!
-Kanıyorum, yaralıyım. Kanatlarımdan tut.
-Ya da dur! Söylesene neden bu kadar canlısın ve ölüm kuşusun sen? Nedir sonun?
-Zaten ölüyorum, yanılıyorsun.
-Hayır, sen gittikçe güzelleşiyorsun.
Kalbime bak.
-Ölüyorum ben.Öyleyse boşver tüm gemileri yak.
-Nasıl geleceksin öyleyse limanıma?
-Unuttun mu yaralı olsam da bir kuşum.Uçacağım yanına.
-Vakit geldi.Gidiyorsun, unutma bana dair hiçbir şeyi.Gözlerimi aklına kazı.Sözlerimi yut.
-Vakit geldi.Gidiyorum, benimle gelmek istiyorsan,nefesini tut...
----------------------------------------
Kuşlar da sever,
Hemde ne güzel.
Biliyor musun?
Aslında sevenler de kuşlar.
Sevenler kuş olurlar,
Gökyüzüne bile sığamazlar...
Maral'ın hayatında hem fantastik, hem gerilim, hem gizem, hem aşk, hem komik her şeyi bulacaksınız.
Gerçek kuşların hikayesi...