Onlar birbirini tamamlamak için doğan iki insan değildiler.onlar birbirini paramparça ederek dipsiz bir belirsizliğin kollarına fırlatılmak için doğan iki ayrı ama aynı ruhtular.
Onlar için aşk çok farklı bir tattı. Belki de onların tatma şekli farklıydı.Aşkın tadı onların hala damağında kalmıştı. Ama ne tatmaya zaman vardı ne aşkın onların peşini bırakmaya...
"Seni ölümden bile daha fazla sevdiğimi söylemiştim.Senle ben bulutlara yol gösteren rüzgarlar, insanları yaşamaya iten sebepler, akılda yol alan,geleceği aydınlatan fikirler,
bu aşkı yazmak için uğraşan genç kızın düşüncelerine hakim olan ama birbirine karşı bile savaşamayan iki savaşçı ruhlarız."
Bu bir varolmuş yokluğun, donarak kül olmuş alevin,hayata karşı bilinmedik bir yelken açmışlığın hikâyesi...
28.02.2016 tarihinde yazılmaya başlanmıştır.
Tüm hakları kaçınılmaz bir döngünün en odak noktasında saklıdır.