**Bembeyaz prensesleri cagristiran elbisesi ilik esen ruzgarin buyusune kapilmis dalgalanirken, gur dalgali siyah saclarida, adeta gokyuzunde ahenkle dans ediyordu. Hic olmadigi kadar mutlu ve huzurluydu burada. Masmavi denizin dalga sesi esliginde, altin sarisi kumun sicakligini ayak parmaklarindan baslayip, ruhunda hatta tum bedeninde hissediyordu. Bugulu kahverengi gozlerini kapadi, dunya durmustu sanki onun icin. Kollarini iki yana acip, havayi icine cekti. Sonra aniden bir tebessum beliriverdi tatli dudaklarinda, derin bi nefes aldi tekrar. Boyle yapinca adeta icindeki korkuyu, uzuntuleri, sıkıntıyı ve yasadigi kotu olaylari bir bir bosaltiyordu denizin hircin sularina. Ogle vaktinde temmuz gunesi daha bir kizgin oluyordu, fakat yakici gunes ona hicbir sekilde tesir etmiyordu. Onun hissettigi sadece gunesin, sicaktan pembelesen dolgun yanaklarina opucuk kondurmasiydi.. Ve nihayet saatler birbirini kovaladi...