"Ikimizin de seslerinin güzel olması çok sıkıcı ya." dedim sıcaktan bunalmış yaşlı teyzeler moduna girerek.
"Benim tükendiğim yerde sen devam edersin işte, fena mı?" diyerek göğsünde ağırlık yapmış beni umursamadan televizyona döndü.
"Senin sesinin güzelliği benimkini bastırıyor, kıskanıyorum sanırım...Normal bir sesimin olmasını isterdim."
"Neden kendini feda ettin?"
"Şaka mı yapıyorsun? Benden sürekli şarkı söylememi isteyen birine dayanamam ben."
"Ben senden hiçbir zaman şarkı söylemeni istemedim."
"Biliyorum ama ya isteseydin."
En çok sevdiklerini kaybetmeyi göze alabilir misiniz?İşte bu tam da böyle bir hikâye.
Tuna hayatında hiç bu kadar zorlanmamıştır.
Hazır olun müzik turnesine çıkıyoruz.
Votelemeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.Yorumlarınız benim için altın değerinde.
"Bir bilsen ne kadar zamandır şunun hayalini kurduğumu." Şakağıma doğru bir öpücük daha kondurdu. "Seni doyasıya öpüp koklamayı." Ardından yanağıma indi öpücükleri. "Geldin ve beni dünyanın en mutlu adamı yaptın." Dudağımdan da öpüp alınlarımızı birbirine yasladı. "Seni çok seviyorum. Seni senden çok seviyorum."
Bu kez ben dudaklarına ufak bir öpücük bırakıp ayrıldım. "Seni çok seviyorum. En az beni sevdiğin kadar seviyorum seni." Kollarımı boynuna dolayıp yüzümü boynuna gömdüm. Kokusunu içime çektim.
Çok özlemiştim.