SEVDA DEDİKLERİ |KİTAP ANLAŞMASI YAPILDI|
  • LECTURAS 1,308,368
  • Votos 74,204
  • Partes 47
  • LECTURAS 1,308,368
  • Votos 74,204
  • Partes 47
Concluida, Has publicado mar 01, 2016
Aydos; ayrılmaz dostlukların mahallesi, masumane aşkların yeriydi. Kimi kirli geçmişleriyle yüzleşir, kimi de geleceğe sisli bir yelken açardı. Her semtin bir delikanlısı olurdu; her mahallenin bir ağır abisi.
                 
                Bu mahallenin de ağır abisi Hızır Ali idi. Geçmişi karanlık, geleceği sisliydi. Hayattan beklediği pek çok şeyi kazanmış, bir anda kaybetmiş olan adamın tek tutunacağı dalı atan kalbiydi. Kalbinde ise kocaman bir yangın yanmış, geriye paslı küller kalmıştı. Hızır Ali ne külleri üfleyebilmiş; ne de yeniden yakabilecek birini tanıyabilmişti.
                
                Bu kalbi de birine kaptırdığında geriye ne kalacaktı? Ya da o kalbe geçmişinden başka ne sığdırabilirdi ki? Küçük bir kızı kalbine sığdırmaya da gücü var mıydı? Peki ya o küçük kızın küllerden yangın çıkarmaya gücü?
                
                "Sevda dedikleri; bir kalpte yanmak değil midir? O kalpte küllerinden yeniden doğmak..."
                
                |19.04.2016|
Todos los derechos reservados
Tabla de contenidos
Regístrate para añadir SEVDA DEDİKLERİ |KİTAP ANLAŞMASI YAPILDI| a tu biblioteca y recibir actualizaciones
or
#685dostluk
Pautas de Contenido
Quizás también te guste
Quizás también te guste
Slide 1 of 10
Süreyya  cover
♠️S A R M A Ş I K ♠️ cover
SARRAF cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
KİRAZ MAHALLESİ (TAMAMLANDI)                                                 cover
ŞEKERSİZ ÇİLEK REÇELİ  cover
Zehir cover
MAZHAROĞULLARI cover
KARANLIK GÜNEŞ cover
KUCAK DOLUSU YALNIZLIK cover

Süreyya

16 Partes Continúa

Gece yarısını henüz geçmişken atlı arabanın tahta tekerlekleri büyük bir gürültüyle giriş yaptı Necip efendi meydanına. Karanlık, ukuya hazırlanan tüm şehrin üzerini bir yorgan gibi örtüyor yeni dinmiş yağmurun kokusu serin hava ile karışıp oksijene dönüşüyordu. Arabacı rüzgârdan hareket eden kasketini düzeltip ikinci bulvardan sonra yavaşladı ve sağ caddenin üzerine konuçlanmış köşklerden birinin önünde durdu. Uzun boylu, genç bir adam indi arabadan. Uzun siyah palrosunu koluna atıp elindeki siyah fötr şapkayı başına bıraktı. Tam o sırada köşkün pencerelerinden birindeki yarım panjur aralandı ve bir ışık hüzmesi sızdı karanlığın kalbine doğru. Perde küçük bir miktar açıldı. Ardından genç bir hanım hafifçe başını uzattı. Gözleri karanlıkta seçememişti geleni, fakat kalbi seçmiş olmalı ki kalp atışı dört nala seyreden bir atın ki kadar hızlanmıştı..