Aydos; ayrılmaz dostlukların mahallesi, masumane aşkların yeriydi. Kimi kirli geçmişleriyle yüzleşir, kimi de geleceğe sisli bir yelken açardı. Her semtin bir delikanlısı olurdu; her mahallenin bir ağır abisi. Bu mahallenin de ağır abisi Hızır Ali idi. Geçmişi karanlık, geleceği sisliydi. Hayattan beklediği pek çok şeyi kazanmış, bir anda kaybetmiş olan adamın tek tutunacağı dalı atan kalbiydi. Kalbinde ise kocaman bir yangın yanmış, geriye paslı küller kalmıştı. Hızır Ali ne külleri üfleyebilmiş; ne de yeniden yakabilecek birini tanıyabilmişti. Bu kalbi de birine kaptırdığında geriye ne kalacaktı? Ya da o kalbe geçmişinden başka ne sığdırabilirdi ki? Küçük bir kızı kalbine sığdırmaya da gücü var mıydı? Peki ya o küçük kızın küllerden yangın çıkarmaya gücü? "Sevda dedikleri; bir kalpte yanmak değil midir? O kalpte küllerinden yeniden doğmak..." |19.04.2016|
47 parts