SEVDA DEDİKLERİ |KİTAP ANLAŞMASI YAPILDI|
  • Reads 1,308,091
  • Votes 74,204
  • Parts 47
  • Reads 1,308,091
  • Votes 74,204
  • Parts 47
Complete, First published Mar 01, 2016
Aydos; ayrılmaz dostlukların mahallesi, masumane aşkların yeriydi. Kimi kirli geçmişleriyle yüzleşir, kimi de geleceğe sisli bir yelken açardı. Her semtin bir delikanlısı olurdu; her mahallenin bir ağır abisi.
                 
                Bu mahallenin de ağır abisi Hızır Ali idi. Geçmişi karanlık, geleceği sisliydi. Hayattan beklediği pek çok şeyi kazanmış, bir anda kaybetmiş olan adamın tek tutunacağı dalı atan kalbiydi. Kalbinde ise kocaman bir yangın yanmış, geriye paslı küller kalmıştı. Hızır Ali ne külleri üfleyebilmiş; ne de yeniden yakabilecek birini tanıyabilmişti.
                
                Bu kalbi de birine kaptırdığında geriye ne kalacaktı? Ya da o kalbe geçmişinden başka ne sığdırabilirdi ki? Küçük bir kızı kalbine sığdırmaya da gücü var mıydı? Peki ya o küçük kızın küllerden yangın çıkarmaya gücü?
                
                "Sevda dedikleri; bir kalpte yanmak değil midir? O kalpte küllerinden yeniden doğmak..."
                
                |19.04.2016|
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add SEVDA DEDİKLERİ |KİTAP ANLAŞMASI YAPILDI| to your library and receive updates
or
#843dostluk
Content Guidelines
You may also like
TAHİN İLE PEKMEZ (Düzenleniyor.) by nazankaraermis
22 parts Complete
Çorbayı ısıtıp bir kaseye koydum ve yanına iki dilim ekmekle su doldurup tepsiye koydum. Salona giderken acaba suya tükürsem mi diye de düşünüyordum bir yandan. Maksat hinlik olsun! Ama bunu da yapmadım. Tepsiyi Tahin'in kucağına bıraktım ve geri çekildim. "Kiz!" diye cırlayan yürüyen bastona baktım. Ne var dercesine başımı salladığımda "İçirsene uşağima çorbayi ula!" dedi. "Valla ben sadece ayağını kırdım." dedim ellerimi kaldırıp. İşinize gelirse valla. "Elleri sağlam gördüğüme göre. Zıkkımlansın aman yesin, içsin yani." Havalı havalı kollarımı göğsümde toplamıştım ki, babaanne bastonu bacağıma geçirince kendimi Tahin'e çorba içirirken buldum. İçimden homurdana homurdana kaşığı elime aldım. Tahin iti sırıtıyordu. Dua etsin yalnız değildik! "Çorbaya bir şey atmadın değil mi?" diye sordu gıcık gıcık sırıtırken. "Domestos attım," dedim kaşıktaki çorbayı ağzına uzatırken. Gülümsedim ve ekledim: "Şerefsizliğini söker." Şaşırdı ve güldü. Gerizekalıydı bu, valla bak. Hakaret ediyorum iltifat etmişim gibi sırıtıyordu. Uzattığım kaşıktaki çorbayı gözüme baka baka içtiğinde dudaklarında kalan çorba kalıntılarını diliyle yaladı. Bu döngü Tahin'in çorba kasesinin dibini görene kadar devam etti. Maşallah, iyi ki tencereyle getirmemişim. Bu tencereyi de yerdi valla. İlaçlarını da içtikten sonra, "Tuvalete gitmem lazım." dedi. "İyi git." dedim mal mal yüzüne bakarken. Ne yapmamı bekliyordu? Ben mi yaptırayım çişini? "Yardım etsene ula!" diyen yürüyen bastonla sabır çekip Tahin'e koltuk altı değneklerini uzattım homurdana homurdana. "Tabii yardım etmem lazım! Donunu ben indireceğim çünkü!" "Tuvalete gitmeme yardımcı olsan yeter, gerisini ben hallederim." dedi Tahin iti sırıtırken. Gözlerimi sahte bir minnetle kırpıştırdım. "Allah razı olsun ya!" ©Tüm hakları Gül'ün bayat esprileri, Tahir
GECENİN İZİ by hisssizyazar
38 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Bal Bela (Kitap Oldu) by CaglaFulya
4 parts Complete
• Aşktan Adamlar - I • Buz gibi soğuk bir adamın, sıcacık bir yüreğe sahip kadınla olan imtihanıdır, Bal Bela. Birbirlerinden delicesine nefret eden iki yetişkin onlar, aynı zamanda birbirini delicesine isteyen... Öykü, geçmişin hayaletleriyle savaşırken kimseye göstermediği karanlığını sadece Poyraz'a sunar. Poyraz, çevresine ördüğü duvarların minicik kızgın bir kadın tarafından yıkılmasıyla bozguna uğrar. Bal Bela, birini sevmeyi istemeyen bir adamın ve sevilmeye ihtiyacı olan bir kadının hikâyesidir. Bal Bela, aşkın iyileştirici gücünün hikâyesidir. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "Sen gerçekten tam bir belasın," dedi gülerek. Sonra ciddileşti. "Ama en güzel bela. Hatta, Bal Bela." "O tatlı bela olmasın?" dedim, soru sorar gibi bir tavırla tek kaşımı havaya kaldırarak. "Hayır Öykü," dedi Poyraz, tek nefeste. Başını iki yana salladı. "Kesinlikle hayır," dedikten sonra duraklayarak, uzun parmaklarını yanağımda dolaştırdı. Bana en güzel gülümsemelerinden birini bahşedip, konuşmaya devam etti, o derinden gelen etkileyici sesiyle. "Tatlı kelimesi yetersiz kalır, tarif edemez seni. Ancak bal olabilir bu, bir sürü çiçekten yapılan. Onlarca çiçek özü bir araya toplanıyor ve belki de yeryüzündeki en tatlı şey meydana geliyor. Senin gibi... Her şeyden biraz var sende, tıpkı bal gibi. Gözlerin rengini ondan almış ancak onu bile kıskandıracak güzellikte. Hiçbir şeyin tatlı olmadığı kadar tatlı olan bal... O sensin ama bir o kadar da başa belasın, Bal Bela." ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ 16 Yaşından büyük okuyucuların okumasını tavsiye ederim. Hikâyede yetişkin içerik bulunmaktadır. Bal Bela, kitap olduğu için yayından kaldırılmıştır. Tanıtım amaçlı ilk üç bölümü yayındadır.
Aşk'a Direniş  by Jutenya_
44 parts Ongoing
Heja güzelliği ve cesaretiyle Amed'e nam salmış kadın. Ağir yakışıklılığı ve bastığı yeri titreyișiyle Amed'in saygı duyulan ağası... Kadın çok sevdi ve sevdiği adam için ailesini herkesi karşısına aldı. Adam çok sevdi... Sevdiği kadın için ölüme gider gibi Karadağlı konağına girdi. Tüm olumsuzluklara rağmen ikisi el ele tutușup herkesi arkalarında bırakıp çıktılar. Aradan geçen 3 yıl sonra hüküm verildi. Ağanın soyu devam etmeliydi ve Keje üstünde ki beyaz gelinlikle... Düğünlü davul zurnalı bir şekilde Mirakan konağına giriş yaptı. Heja aklını yitirdi göğsü sıkıştı... Hayır kocası onu seviyordu yapmaz dedi. İnsan gözüyle gördüğüne kalbiyle inanmak istemiyordu. Heja inanmak istemese de her şey bütün gerçekliğiyle ortadaydı. Mirakan konağında acı bir gerçek... Kuma! Bu kitapta Amed'e nam salmış güçlü ve asil kadın Narin Karadağlı var. Ben hem okuyacağım, hem de sevdiğim adamla evleneceğim deyip töreye aşirete baş kaldıran Narin Karadağlı var. Bu kitapta sevdiği adam için herkesi karşısına alıp, ihanete uğrayan Heja Karadağlı... Bir kadının en güçlü isyanı. Bu kitapta sessiz çığlıklarını duyuramayan sevdiği adamın abisine eş giden Berfin Mirakan var. Ve bu kitapta sevdiği kadın için herkesi karşısına alan sabrın sadakatin en güzel hali Ömer Mirza Karahan var. Heja güzelliği cesareti ve asiliği ile Amed'e nam salmış kadın! Ağir yakışıklılığı bastığı yeri titreyişiyle Heja'nın kalbini fethetmiş adam! Hazar Karadağlı sevdanın en güzel tonu... Sevdiğim kız mutlu olsun varsın bensiz nefes alsın diyen genç yağız bir delikanlı. Onun mutluluğuyla bende nefes alırım diyen bir adam. Mirakan konağına düşen bir ateş kuma gelen Keje Mirakan... senin yapamadığını ben yapmaya geldim dedi, karşısında ki kadını yaktığını bilerek. Bastığı yer alev alıyordu. Kurgunun t
You may also like
Slide 1 of 20
ANKA-I AŞK (Yeniden Yayında) cover
UMUDUN YONCASI cover
DESTAN/TÖRE  cover
Gecenin Matemi | tamamlandı. cover
FISILTI MİSALİ ・ Tamamlandı  cover
CÂNBÂZ   cover
İMDADIM cover
Mücbir (+18) cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
IŞIKTAN cover
ZİFİRİ cover
TAHİN İLE PEKMEZ (Düzenleniyor.) cover
GECENİN İZİ cover
Bal Bela (Kitap Oldu) cover
Şehreküstü | Tamamlandı cover
Aşk'a Direniş  cover
YAKAMOZ cover
Kara Gül  cover
Berdel +18 cover

ANKA-I AŞK (Yeniden Yayında)

31 parts Complete

Söyle ona! Davamızın gür sesiyle hak batılı yenecektir. Biz kula secde etmeyiz. Ürpertici bir kıyametin ortasında, etrafı toz dumana katan bir bomba silsilesi... Hüküm yemiş bir hayat... Bir şehrin düşmesi... Ve ölümün ucundaki iki beden... Hayat insana birçok şeyi öğretiyordu. Genç kadın mücadeleyi, ölümü ve öfkeyi aynı anda yaşarken tek başına yürüdüğü yolda acıyı da heybesine koymuştu. Ölümle kalım savaşı veriyor, her adımında güçlendiği yerde, adımlarına çelme takan engellere aldırış etmiyordu. Güçlüydü kadın; varisi olduğu kösemliği onlara teslim etmeyecekti. Güçlüydü kadın; bedenindeki zehre rağmen dimdik ayaktaydı. Tek bir şeyi hesap edemedi kadın. Yüreğindeki sükûtun ardındaki adam onun pusulasıydı. Kaybettiği yol kabullendiği yöndü.