CEHENNEMİN ÇOCUKLARI
  • Membaca 923
  • Suara 209
  • Bagian 39
  • Membaca 923
  • Suara 209
  • Bagian 39
Sedang dalam proses, Awal publikasi Mar 06, 2016
Dewasa
Kendini öldürmek mi kolay başkasını öldürmekmi bence başkasını öldürmek daha kolay intikam hırsıyla bir insanı öldürmüştüm yine yapabilirdim. Onunla yaşadıklarımız düşününce yumuşuyordum ama intikam duygum daha ağır basıyordu. Onu buraya getirmek kolay olmadı sonuçta insanlara işkence eden biri ve benim düşmanım şuan sandalyeye bağlı gözlerini yavaşça açtı:
-Tahmin etmeliydim kırmızılı dedi 
-Bencede sopsiko dedim
-En azından senin ellerinden ölücem ama sen kardeşine ne olduğunu bilmiyeceksindedi
Sopayla karnına bir kaç defa vurup yüzüne bir çizik atım yüzünden kan geliyordu:
-Eğer ona bir şey yaptıysan... Seni öldürücem sopsiko dedim sadece yüzüme baktı ellerini çözdüm bir elini elime aldım ve elimdeki aletle derisini kaldırdım kan geliyordu yine o sev
diğim şeyi yaptı kulağıma şöyle fısıldadı:
-Kırmızılım ben senin hayatına dedi ve kapandı gözleri kafası düştü ona istemsizce sarılıp ağlamaya başladım vicdanım varmıydı gerçekten 
"HATA YAPTIK PİŞMANMIYIZ BİLMİYORUZ"
Seluruh Hak Cipta Dilindungi Undang-Undang
Daftar untuk menambahkan CEHENNEMİN ÇOCUKLARI ke perpustakaan Anda dan menerima pembaruan
or
Panduan Muatan
anda mungkin juga menyukai
YARALASAR(Kitap Oldu) oleh Maral_Atmc6
55 Bagian Sedang dalam proses
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
anda mungkin juga menyukai
Slide 1 of 10
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
PROFESYONEL (Kitap olacak) cover
Ateş'in Evi cover
OYUNCAK MÜZESİ (+18) cover
İKİ AŞK BIR KADIN cover
Asena ✯{gerçek ailem}✯ cover
TERAZİ  (Tamamlandı) cover
Kötü başlangıç oldu cover
MAHKUM cover
Mafya'ya Mahkum +18  (BxB) cover

YARALASAR(Kitap Oldu)

55 Bagian Sedang dalam proses

"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.