o acımasızdı ta ki hayatına biri girene kadar . o acımasız çocuk ege karaca . o masum kız nehir akbaş. ----------------------------------------------------------------------- Ege kardeşi eda 'nın ölümü üzerine acımasız olur ve karanlığa gömülür. kalbi buz tutar . ama ta ki o kızı görene kadar . saflığına ,güzelliğine ,yemyeşil gözlerine ,kalbine, kokusuna her şeyine aşık olana kadar. nehir 'in babası ünlü bir iş adamıdır . paris 'ten türkiye 'ye taşınırlar.nehirin ilgisini çeken bu genç adam ona herkesten farklı gelir. bakışları tehlike saçıyor resmen ben karanlığım diye bağırıyordu. ama bu bir mafyanın duygularının değişip duvarlarını yıkamayacağı anlamına gelmiyor. ''sana ihtiyacım var.ben tek senin yanında sakinleşiyorum. tek senin yanında duvarlarımı yıkabiliyorum.nehir ben sana değer veriyorum . sana zarar gelsin istemiyorum. seni öpmek ,korumak istiyorum .sen benimsin demek istiyorum.nehir ben hayatımda ilk defa böyle hissediyorum ben seni seviyorum '' ''bende seni seviyorum'' işte işler tam bu noktada karışır . ikiside mutluyken egenin babası sinan karaca (ünlü mafya babası) mutluluklarını gölgeye düşürücek o cümleyi söyler ''hemen o nehir denen kızdan ayrılıyorsun .yoksa o kıza yapabileceklerim aklının ucundan bile geçemez bunu unutma oğul aşk insanı zayıf kılar,güçsüzleştirir. ve ben sendeki bu değişimi gördüm .gün geçtikçe güçsüzleşiyorsun.bu kızdan ayrıl ayrılmazsan kıza neler yapabileceğimi biliyorsun eğer eski acımasız haline dönmezsen seni güçsüz kılan her şeyi hayatından silerim EGE KARACA '' bir cümle insanın canını bu kadar çok mu yakar .sizce onlar pes edip acı çekişlerini izleyip her gün ölmek mi isteyecekler yoksa aşklarını kurtarmak için mücadelemi edecekler?. başlarına beklenmeyecek bir sürü olay gelecek bakalım aşklarımı galip gelicek yoksa düşmanlarımı?All Rights Reserved