HİÇ:
Hak tan gayrı şüphem yoktur benim .
Yazdıkça unutan , okudukça hatırlayanım ben .
Bu kitap ne bana ne de sana özel .
Bu herkesin bir HİÇ ' i .
Bir kimsesizi ,
Bir yalnızlığı ...
Eymen Yalnız ve Esef Suskun .
Onlar yetimhane de büyümüş iki ayrı dost .
Unutulanlar günyüzüne çıkınca , Eymen yine yalnız ve kimsesiz kalsa da Rabbini bulamayan bir Bilinmez Yolcu misali .
Esef kardeşine bakma derdinde iken İslam ile tanışır ama Eymen ' i asla görmez .
Yetimhane kapısında ayrılan iki kalpten biri yetimhane kapısında atmayı son bulursa. .
-Araftayım ben , diyor genç adam .
Yalnızlık ağır geliyor bedenine .
Oysa ; tutunacak bir dal , güvenecek bir şey bekliyordu .
Bir HİÇ olduğunu sanıyordu , boşlukta kaybolan bir HİÇ .
İman bize verilen en güzel nimet .
Şükrünü unutmamak gerek .
YAZARA AİT OLAN BU KİTAP TAMAMEN SAKLIDIR .
HAKKIMI İZİNSİZ PAYLAŞMASANIZ ÇOK MUTLU OLURUM , ZİRA ; KUL HAKKI ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY ...
20.03.2016
Gönül isterdi ki bir HİÇ olalım .
Yok sayıldım , yok oldum , koskoca bir HİÇ oldum...
Unutma ki sen de bir HİÇ sin , tıpkı bizim gibi ...
Bilmediğim bir şey vardı ki o da şu idi ; " Hiç olmak nefsini yok etmekten geçiyormuş meğer."
Antep'in ihtişamlı konaklarından birinde, aşk acısını sır gibi saklayan Üsteğmen Zeyd ve sevdiği adamı ölmeden yüreğindeki mezara gömen Katre'nin hikayesi...
KÖZ; Sırrını gel sen çöz...
Alıntı;
Sanki bir filmin içinde gibiydim tam şu anda. Ağır çekimde kafamı Ömer'in baktığı yere çevirdiğimde yüreğime bir kor düştü. Elim göğsüme giderken, endişeyle yutkundum. Bedenimdeki bütün kan akışı hızlandığında bunun gerçek olmadığına inanmak istedim. Hiçbir gerçeği bu denli hayal olarak dilemediğime yemin edebilirdim.
Zeyd...
Evlendiğim adamın kardeşi, yüreğimi enkaza çeviren, kazıya kazıya içimden atmak için aylarımı zindan ettiğim Zeyd miydi?
Başıma saplanan ağrılar dünyamı döndürürken tutunacak bir dal aradım. Kocam kardeşine sıkı sıkıya sarılırken yanında solan beni görmüyordu. Arkamdaki sandalyeye aniden oturduğumda Ömer'in ve... Onun dikkatini çekmiştim.
"Katre! İyi misin?" diyen Ömer endişeyle yüzümü avuçladığında ona bakmak için kalkan gözlerim yanındaki adamın, Zeyd'in keskin bakışlarıyla kesişti. Göz bebeklerim titrerken onun bakışlarında yalnızca soğukluk vardı. Buz gibi... Donuk ve hiçbir kaygı barındırmayan gözleri abisinin ve benim üzerimde gelip gidiyordu. İnsan biraz olsun endişelenmez miydi? Benim tanıdığım Zeyd, bu muydu? Bayılmak üzere olan bir kadına şefkatten yoksun bakışlar atan bir adam mıydı o?
Anlamsız sessizliği Zeyd'in bozmasını beklemediğimden, konuşmasıyla yeniden ona bakmıştım.
"Allah mübarek etsin..." derken gözlerine tırmanan harelerim mahçup bir ifadeye bürünürken zoraki çıkan son kelimesi bütün gerçekleri bir tokat gibi yüzümüze çarpmıştı.
"Yenge."
~
(Çalıntı, kopyalanma ve kurgunun başka şahıslar tarafından yazılması hâlinde gerekli işlemler yapılacaktır.
Antalya'nın ünlü avukatlarından biri öz amcamdır. Bilginize...)
Tüm hakları K