Hızlıca kapıyı açtım.Elimde çaklıtlı milk'im ve bir pakette yemeğim vardı.okulda en sevdiğim yer idi burası...Teras.Teras katının anahtarını çalıp yedeğini yaptırmıştım.işim bittiğinde geri koymuştum anahtarı.maskemi çıkartabildiğim tek yerdi burası.Tüm o kendini havalı göstermek için çevresindeki insanları ezikleyen,küçük düşüren cenavarların yanında duramazdım.Hepsinin tek amacı populer ve güçlü olmaktı.Havalı olmak için sürtük olanlar ve kızların ilgisini çekmek için çakma bad boylar...İç çekip oturdum ve duvara yaslandım.Paketi açtım ve tostumdan bir ısırık aldım.Çaklıtlı milk'imi çalkaladım.Ağlama sesi ile irkildim.Belki hayaldir dediğimde bir hıçkırık daha duydum. ''Nefret ediyorum!insanlardan nefret ediyorum!'' demesiyle ayağa kalkıp sesin geldiği tarafa doğru gittim.Gözleri yeşil,sarışın bir kızdı ağlayan...saçlarında köfte,makarna ve brokoli vardı.Kıyafeti ketçap ve mayonez olmuştu.Ah!Bu iğrenç varlıklar!Şimdi ne desem iyi olur ki? ''Burayı sadece benim bildiğimi sanıyordum.''korkuyla baktı bana geriye doğru gitti. ''se-sen kimsin?Ne istiyorsun?''Bi hıçkırık daha kaçtı ağzından.Yanına oturdum.Yavaşça saçında ki brokoli ve köfteyi aldım.Korkmuştu belli.En azından bu noled olası okulda bi insan vardı.Bu kızı ne sevindirirdi ki? ''Bi' Çaklıtlı Milk Versem?'' diyip çaklıtlı milk'imi uzattım.Gülümsedi fakat gözlerinde hala hüzün vardı. ''Ha-Hayır diyemem.''diyip yavaşça aldı. ''Ben beste''diyip gülümsedim.Utangaç birine benziyordu. ''Venüs.''dedi utangaç bir şekilde. Bu hikayemizin başlangıcıydı.9.sınıf 2.döneminde yeni nakil yaptıran Başakla arkadaş olduk.Hikayemizde bizden başka kimse yoktu.fakat taksi için kavga ettiğimiz üçüz dingilleri saymazsak.Kısa sürede hayatımıza girmişlerdi ve hikayemizin bölünmez bir parçası olmuşlardıAll Rights Reserved