İzmir'in güzel havasında, deniz manzaralı bir kafeye oturup, filtre kahve söyleyip, insanları izleyerek yazmaktan daha güzel bir şey olmadığı için yazıyorum.
Bu yazılarda, bir yetişkin beyninin nasıl 6 yaşında bir çocuk gibi düşünebildiğine şahit olabilirsiniz.
Hayatın ıvır zıvır detaylarından zevk alan, hayatta mutluluğu araç değil, amaç benimsemiş biri: Ben!
Canlı, cansız her varlığın bir ruhu olduğuna, sizi dinleyebildiğine, hissedebildiğine inanırım. Bu kitap yazıldığı sürece kendisinin en çok duyduğu şey "Bi Sade Filtre Kahve Lütfen" olduğundan, bırakalım ismini öyle sansın.
""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Bir gün bir Word dosyası açılır ve ben yazmaya başlarım. Anılar uzar gider...
Benden çocuklarıma, torunlarıma armağan olsun. Ne mutlu "okumak" diyene!
İyi okumalar arkadaşlar :)
"Demez mi anası, topallığına bakmadan benim kızıma göz koymuş diye? Der. Bu konuyu bir daha açma anne."
******
"Seni yaktım, kül ettim ruhumda; ama yine bana senin kokun geldi. Meğer ben seni küle çevirirken, ruhum iradesizce kokunu saklamış," dedi gözlerime bakarken. Sözleri dudaklarından her saçıldığında, benim cehennemden farksız kuyularım harlanarak coşkunca alevlendi ve onun sözlerinin ucunu yaktı, tutuşturdu. Yakmalı ya da yanmaya hazır olmalıydım.
GÜL KOZASI İSMİ İLE YAYINLANAN İLK KİTAPTIR.
13.08.2020 tarihinde yayımlanmaya başlamıştır.
HİKAYE ŞAHSIMA AİTTİR. ÇALINMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR...