İzmir'in güzel havasında, deniz manzaralı bir kafeye oturup, filtre kahve söyleyip, insanları izleyerek yazmaktan daha güzel bir şey olmadığı için yazıyorum.
Bu yazılarda, bir yetişkin beyninin nasıl 6 yaşında bir çocuk gibi düşünebildiğine şahit olabilirsiniz.
Hayatın ıvır zıvır detaylarından zevk alan, hayatta mutluluğu araç değil, amaç benimsemiş biri: Ben!
Canlı, cansız her varlığın bir ruhu olduğuna, sizi dinleyebildiğine, hissedebildiğine inanırım. Bu kitap yazıldığı sürece kendisinin en çok duyduğu şey "Bi Sade Filtre Kahve Lütfen" olduğundan, bırakalım ismini öyle sansın.
""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Bir gün bir Word dosyası açılır ve ben yazmaya başlarım. Anılar uzar gider...
Benden çocuklarıma, torunlarıma armağan olsun. Ne mutlu "okumak" diyene!
İyi okumalar arkadaşlar :)