Alex, kendini bildi bileli, Mutlu Ejder Hanı'nın üst katında kalıyordu. Zaman zaman alt kattaki müşterilerin sesleri, tokuşturulan bardakların çınlamaları ve mutfaktan gelen harika kokular hoşuna giderdi. Han, genelde neşeli bir mekandı. Fakat o sıralar Alex oldukça Keyifsizdi.
"Benim hatam değildi ki," dedi kendi kendine. Ellerini ceketinin ceplerine sokmuş,öfkesini dindirmeye çalışıyordu. Keşke şu an yaşadığı hayattan kaçıp kimsenin tanımadığı bir yere gidebilseydi. Hayatını değiştirmek istiyordu ama bu isteğinin safça olduğunun farkındaydı. Hiçbir şey değişmeyecekti. Hayal kırıklığına uğramış halde, etrafındaki kalabalığı aldırış etmeden adımlarını hızlandırdı.
GoldenMagicS
★★★
DİKKAT!
+18 detaylar, uygunsuz sözler, küfürler, argolar ve rahatsız edici detaylar bulundurur. Rahatsız olacaklar okumasın.
★★★
' Yaklaşık bi on dakikanın ardına doğruldu ve dakikalar önce ateşin içine koyduğu kılıcı çıkarttı alevlerin içinden. Yarısına kadar kızıla bulanmış çelik kılıçtan dumanlar çıkıyordu. Bir an göz göze geldik. "Ne yapacaksın bana?"
"Ölmemeni sağlayacağım." Eliyle beni kendine çekti. Neredeyse dip dibeydik.
"Neden! Ne saçma! Siz esirlerinize böyle mi yapıyorsunuz? Önce yaralayıp ölüm eşiğine getirip sonra iyileştiriyor musunuz?" İsyan ederken aynı zamanda bu durumdan da memnundum ne yalan söyleyim. Eğer kaçmaya çalışacaksam en azından hiç yoksa tedavi edilmiş olmalıydım.
"O, göğsündeki lekeyi görmeden önceydi." Dedi ve güzel yüzünden bekledik bir çapkınlıkla güldü. Doğum lekemden bahsediyor olmalıydı. '