Mira Çağan sıradan bir hayata sahip, sıradan bir genç kızdı. En azından; bir gece, kim tarafından çıkarıldığı veya nasıl çıktığı bilinmeyen bir yangında yüzünü kaybedene kadar öyleydi.
Her şey bir yangında kaybolmadan önce Mira huzurlu ve mutluydu. Çünkü hayatında çok sevdiği bir babası, yakın arkadaşları ve aşık olduğu bir sevgilisi vardı. Aylar sonra, göz dağı vermek amacıyla yangın gecesi kendisini şuursuzca kilitleyen Rüya'dan intikam almak için Derin ismiyle farklı biri olarak döndüğündeyse birkaç ay ömrü kaldığından Mira'ya yakışmayan acımasız oyunlara yeltenmek üzereydi.
Ancak hiçbir şey, planladığı gibi gitmeyecekti.
Eski sevgilisinin yanarak öldüğünü bir türlü kabullenemeyen Giray, o bambaşka biri olarak tekrar hayatına girdiğinde Rüya ile sevgiliydi, Onur aylar önce gitmişti. En yakın arkadaşı Duru, geçmişte Mira'dan bile sakladığı gerçekleri Derin'e anlatmış, yangının olduğu gece kendisine yardım eden gizemli arkadaşı Sarp yalancı kimliğiyle işleri karıştırmıştı. Ayrıca bir gün telefonuna tanımadığı bir numaradan gelen tuhaf mesajın sahibi onun kurmaca hayatını gün geçtikçe daha da batırmıştı. İşler, onun için kelimenin tam anlamıyla bir çıkmazdaydı.
En kötüsü; Derin, Mira'yı gömüp kendisini doğuran o yangının yalnızca bir kaza olduğundan artık o kadar da emin değildi.
Peki katili peşindeki adam mıydı?
Sahip olduğu yeni yüz aslında kime aitti?
Seneler önce kendisini terk eden annesi neredeydi?
Sığındığı Sarp, gerçekten de tanıdığı gibi biri miydi?
Ve son olarak; giriştiği gizli ve tehlikeli oyununda, Giray'dan vazgeçmek bilmeyen kalbine her şeye rağmen hakim olabilecek miydi?
Hiçbir şey, sanıldığı kadar basit değildir.
*
09.03.2016
"Bu evlilik olmayacak."
Diye tekrarladım cehennemi andıran kahvelerine bakarken.
"Sen istesende, istemesende bu düğün olacak küçük hanım. Başka kaçarın yok."
Kolumu tuttu sıkarak. O benim yeşillerimden kaçmıyordu, bende onun cehenneminden kaçmıyordum.
Kolumu zorla çektim. Duraksadım ve derin nefes aldım.
"Bir daha bana elini dahi sürmeyeceksin!"
"Sen benim müstakbel karımsın. Bir daha sakın ne yapacağımı söyleme."
Tüm bunlar babamın yüzünden olmuştu. Beni evlendirecekti. Ve üstelik evleneceğim adam ise mafya lideriydi. Hepsi bir film gibiydi ama değildi ne yazıkki. 18ime girdikten 2 gün sonra evlendirileceğimi kim
Bilebilirdi ki?
Henüz 18 yaşındayken 25 yaşındaki bir adamla ne işim olabilirdi ki?
Adam yakışıklı, karizmatik olsa bile onunla
Zorla evlendirilecektim. İstemediğim
Tanımadığım biriyle evlendirilecektim..