Ege o gün suskundu, huzursuzdu, düşünceliydi. Verdiği kayıp ellerini titretiyordu. Küçük dünyasında bu acıyla savaşması yetmezmiş gibi bir de annesi dahil olmuştu şimdi hayatına. Sahi, kimdi onun annesi? Bütün akrabalarının da bildiği gibi bir hayat kadını mı, yoksa yalnızca aşkına yenik düşmüş aptal bir kadın mı? Kafasındaki bu zor soruları atmak istiyordu artık. Hayatından nefret ediyor, her gün ölümü düşlüyordu özlemle. Onunla tanışana kadar. Alper Serin. O, hayatına bir anda giren melekten farksızdı.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."