" Sen öyle san kendi isteğimle evlenmedim seninle. " Ahmet olduğu yerde put gibi dikildi. Ne dediğimi kavramaya çalışıyordu. Sert bakışlarını gözlerime dikerek bakıyordu. Bu kelimelerim ikimizi de kırıyordu. Onun sarf ettiği kelimelerde beni. " Ne demeye çalışıyorsun sen Zeynep? " dedi burnundan sert bir o kadar da sinirli soluk vererek. " Ben beni istemeyen birini mi kadınım yaptım kendime?" Hayır! Yanlış anladı beni onu demek hiç bir zaman istemem. " Hayır öyle değil Ahmet? Dinle beni." Dedim aceleci bakışlarla. " Neyini dinleyim senin. İstemediğin beni mi anlatacaksin bana? " dedi hayal kırıklılığıyla. Öyle hiç bir zaman düşünmemiştim Ahmeti. Sonradan aşık olmuştum ben zaten ona. Ilk yüzükleri taktığımız zaman kendi rızamla değildi. Babam zorunlu tutmuştu beni bu evliliğe. Ama aradan geç zaman için de aşık olmayı denemiştim ve oldum da. Tam ağzımı açıp öyle birşey olmadığını diyecektim ama Ahmet arkasını dönerek kapıya doğru yöneldi. " Ahmet dur. Nereye gidiyorsun beni dinle bi? " dedim ama hiç bir faydası olmadı. Arkasından bağırmam. Kapıyı hızlı örterek çıkıp gitti odadan. Beni kendimle bırakarak. Yere oturarak ne yaptığıma baktım. Bir olay sonuçu nasıl bu hale gelebilmiştik biz. Nasıl böyle olabilmiştik herşey güzelken. Allah kahretsin ki bilmiyorum. 🔸🔸🔸🔸 Hayatımda en güzel zor durumda kaldığım seçimimden biriydi. 15 Mart 2016 da yayınlamaya başlamıştır.Public Domain